23 Haziran 2013
Merhaba Sevgili Pedalla okurları,
Yeni bir turda sizlerle birlikteyim. Yazılarıma epey ara verdiğimin farkındayım ama iş yoğunluğu ve art arda gelen turlar yüzünden yazı yazmaya konsantre olamadım bir türlü.
Üç günlük bir program için Çorum’a gidiyoruz. Tur arkadaşlarım Fatih Muslu ve Mustafa Özkul. Çorum’a Fatih Buddy ile Muğla’dan birlikte gidiyoruz, Mustafa ise farklı bir turun ardından İstanbul’dan geliyor. Biz Mustafa’dan önce ulaştık Çorum’ a ve sabah serinliğinde sıcak bir çorba iyi gider diyoruz. Otogar çıkışında bulunan görevli polise çorba içeceğimiz bir yer tavsiye eder mi diye soruyoruz. Cevap; bu saatte Çorum’da çorba içecek yer bulamazsınız. Nasıl yani? Koca memlekette bir tane çorbacı olmaz mı arkadaş? Ben, bilmem kaç yıldır buradayım, yok arkadaşım, diyor. 🙂 Biz de merkeze doğru pedallamaya başlıyoruz ve 200-300 metre ilerlemeden bir çorbacı çıkıyor karşımıza. 🙂 Fatih Buddy ile bunun geyiğini yaparak içiyoruz çorbalarımızı. 🙂
Bu turda katlanabilir bisikletlerimizi tercih ettik. Yeni taktığımız bagajlar sayesinde artık çok daha fazla yük taşıyabileceğiz, fakat iki geceyi de otelde geçireceğimiz için çadır malzemeleri taşımıyoruz, sadece giyecek ve yedek malzemeler.
Çok geçmeden Mustafa otogardan arıyor, ben de yerimizi tarif ediyorum. Bisikletini toparlayıp o da çorbacıya gelecek. Herkes karnını doyurduktan sonra pedal çevirmeye başlayacağız.
Çorum’dan ayrılmadan önce saat kulesini arkamıza alarak fotoğraf çekilip turumuza başlıyoruz.
Mustafa ve Fatih Buddy…
Ben ve Fatih Buddy…
Turun ilk kilometrelerini Mustafa’ya katlanabiliri anlatarak geçiriyoruz. 🙂 Bu bisikletlerle nasıl olur abi dedi durdu tur boyunca. 🙂 Çorum’u, Meçhul Asker geçidini tırmanmaya başlayarak geride bırakıyoruz. Günün en uzun ve tek rampası diyebiliriz buraya. Tırmandıktan sonra neredeyse Amasya’ ya kadar ineceğiz. Tabii bu öylece salınıp gideceğiz anlamına gelmiyor. Rakım düşecek ama biz bol bol pedal çevirmeye devam edeceğiz.
Amasya’ya 85 km yolumuz varmış, ama öncesinde Mecitözü ilçesinden geçeceğiz.
Fatih Buddy tırmanışta keyifle pedalını çevirmeye devam ediyor.
Yaklaşık 10 km tırmanışın ardından Meçhul Asker Geçidinin 1215 metrelik zirvesine ulaşıyoruz. Burada mutluluktan çeşit çeşit fotoğraflar çekiliyoruz. Hadi bakalım başlasın iniş… 🙂
Güzel bir inişle Samsun – Amasya yol ayrımına geliyoruz ve sağdan devam ediyoruz. Mecitözü ilçesine 19 km yolumuz kalmış. Keyfimiz yerinde, yolumuz da çok güzel. 🙂
Bu arada bu tabelaya akıl erdiremiyorum. 🙂 Burası D180 karayolu olması gerekiyor ama tabelada 19-81 yazıyor. Bir yerde hata var ama nerede? 🙂
Uçsuz bucaksız yollar görünce kendimi kaybediyorum. Bu güzel manzarada yol arkadaşımı çekmeden edemiyorum.
Keyifle pedallarken kısa bir mola için karşımıza çıkan benzin istasyonunda durup çay keyfi yapmak bize iyi geliyor.
Molanın ardından yolumuza bozkır iklim manzarasında devam ediyoruz.
Bir süre daha pedalladıktan sonra Mecitözü ilçesine varıyoruz. Bizim gelmemiz ile birlikte 4900’lük nüfus 4903 oluyor. 🙂 Fatih Buddy kendisi için bir ekliyor. 🙂
Mustafa ve Fatih Buddy’den Mecitözü hatırası. 🙂
Giriş tabelasından ayrılıp ilçe merkezine doğru devam ediyoruz. Uygun bir yer bulup karımızı doyuracağız. Baya da acıkmışız hani.
Bu sırada küçük ilçeden birkaç fotoğraf çekiyorum.
Alışveriş yapıp hemen yan tarafta bulunan kahveye rica ederek aldıklarımızı orada tüketiyoruz. Karnımız doyduktan sonra yola çıkmak için hazırız. Bekle bizi Amasya…
Mecitözü çıkışında Amasya’ya 54 km yolumuz kaldığını görüyoruz.
Mola vermeden tutturduğumuz tempo ile Amasya’ya doğru yaklaşıyoruz.
Buralarda Mustafa farkı açtı ve epey önümüzden gidiyor. Biz de Fatih Buddy ile muhabbet ederek pedal çevirmeye devam ediyoruz. Bir süre sonra Amasya il sınırlarına giriyoruz. Turumuzun ikinci şehrinden tüm dostlara merhabalar. 🙂
Amasya merkeze doğru pedallamaya devam ediyoruz.
İşte bu çok güzel; “Bu şehri görmediyseniz, en güzelini henüz görmediniz” 🙂 Fatih Buddy daha önce Amasya’ yı görmediği için merak içinde. Ben ise 2.5 ay askerliğimi burada yaptığım için ayrı bir heyecan içindeyim. Yıllar sonra askerlik yaptığım yerlerde nefes almak, özgürce gezmek ayrı bir duygu olacak benim için.
Fazla oyalanmadan yolumuza devam ediyoruz. Vadi içine kurulmuş bu muhteşem şehri bir an önce görmek için sabırsızlanıyoruz. Son 20 km. 🙂
Bir süre sonra ara yollara sapıp askerlik yaptığım Eryatağı’ ndan geçiyoruz. İşte aşağıdaki istasyonun hemen arka tarafı 2,5 ay eğitim gördüğüm yer. Buradan gelip geçen trenleri izleyerek özgür hayatı özlerdik. İşte şimdi o tel örgülerin diğer tarafındayım. İstediğimi yapıp, istediğim yere gidebiliyorum. Bundan daha büyük özgürlük olabilir mi?
Burada bir süre vakit geçirdikten sonra Amasya’ya doğru devam ediyoruz. Sık sık fotoğraf molaları verdiğimiz için Amasya’ya ulaşmak pek kolay olmuyor. 🙂 Amasya’nın ortasından geçen Yeşilırmak nehrinin üzerinden geçiyoruz. Üzerinde bulunduğumuz köprü tarihi bir köprü. Sadece tek araç geçebiliyor.
Bu güzel manzarada Fatih Buddy…
Makinemizi otomatik moda kurup hep birlikte karşısına geçiyoruz. Hadi gülümseyin arkadaşlar… 🙂
Burada da bu kadar mola yeter, hadi arkadaşlar yola devam. 🙂 Daha Amasya’ya gidip kendimize yatacak yer bulacağız. 🙂 Derken bu defa yine duruyoruz. Buraya kadar gelmişiz, o nedenle her ayrıntıyı görüp gezmek istiyoruz. Bu yerlerden biriside Ferhat ile Şirin’in temsili mezarı oluyor. Ne kadar büyük bir aşktır ki, dağları delmiş diyerek giriyoruz içeriye. Helvacı köyünden Amasya’ya kadar dağın yamacını delerek su kanalı açmış. Bu nasıl bir güçtür, nasıl iştir akıl erdiremiyoruz.
İşte bu aşkın hikayesi;
Bisikletlerimizi de kadraja yerleştirip bu ölümsüz aşıkları bir kez daha anıyoruz.
Burada da yarım saat kadar vakit geçirdikten sonra artık merkeze doğru devam ediyoruz. 91900’lük nüfusu ile bizi karşılıyor Amasya. Yıllar sonra yine bu şehirdeyim. Yeşilırmak’ı, elması, şehzadeleri ve kaya mezarları ile bu muhteşem şehirdeyiz…
Belediyenin Şehzadeler şehri Amasya’ya hoşgeldiniz mesajı ile il merkezine doğru devam ediyoruz.
İlk iş kalacak bir yer bulmak . Öğretmenevi ve birkaç otel ile görüşmelerimiz olumsuz geçiyor. Bazılarında yer yok, bazıları ise bizim bütçemizi aşıyor. Askerlik zamanımda gittiğim bir otel vardı, hadi oraya gidelim diyorum. Buranın fiyatları tam istediğimiz gibi çıkıyor ve hemen odamıza yerleşiyoruz. Bisikletlerimizi de güvenli bir yere koyduk, artık bir sorun kalmadı. Sıra ile duşumuzu alıp Amasya’ yı gezmeye çıkıyoruz.
Buyrun bu güzel şehri fotoğraflar ile gezelim…
Her bir köşesi ayrı güzel…
Yeşilırmak kıyısındaki hemen hemen tüm yapılar restore edilmiş.
Nehir kıyısında bir süre gezdikten sonra yukarıya, kaya mezarlarının bulunduğu yere Fatih ile çıkıyoruz.Mustafa aşağıda biraz daha gezmek istiyor. Yukarıdan şehir manzarası…
Kaya mezarlarından aşağıya inip hediyelik eşyaların satıldığı çarşıyı geziyoruz. Arkadaşlarımıza hediyeler seçiyoruz. Amasya’nın dar sokaklarında bir süre volta atıyoruz.
Son fotoğrafı Atatürk heykelinde çekiyorum. Burada biraz oturduktan sonra otele doğru gidiyoruz. Yarın çok güzel bir gün olacak. Türkiye’de pedal basmadığım son şehre gideceğiz.. 🙂
Gece otobüste rahat uyuyamamanın etkisi ile yastığa başımızı koyduğumuz gibi uyuyoruz.
1.Gün Çorum – Amasya güzergah ve yükselti haritası;
Sevgilerimle…
Turun 2.gün için tıklayınız…
Süper ! , paylaşım için teşekkürler. Genç olmak varmış, bizim yaş 50’ye dayandı, sahildeki bisiklet yolunda 15 km. gitsek bile mutlu oluyoruz. Bu arada katlanırlardan birisi Tern marka sanırım, diğerinin markasını anlayamadım. Bende de bir katlanır var, ama yokuşlarda zorlamıyor mu biraz?
Merhaba Selçuk Bey,
Katlanırların ikiside Dahon marka… Çok güzel ve kaliteli bisikletlerdir. Her türlü yol koşullarına uyumludur. 🙂
Bu arada yaşını bisiklet sporu yapmak için uygun, geç kalmadınız. Sizde yollara düşebilirsiniz… 🙂
bende 2 hafta sonra amasyaya gideceğim inşallah bilgiler için teşekkürler