İzmir – Ödemiş Bisiklet Gezisi

06 Mayıs 2012

Merhaba Sevgili Arkadaşlar,

Yine bir tur ile sizlerle birlikteyiz. Bu defa neredeyiz? Konu başlığından da belli olduğu gibi İzmir’den Ödemiş’e gideceğiz. Ama rotamız biraz uzun, normal yola göre tabi. Önce İzmir otogarından çıkıp, büyük şehir hengamesini atlatıp Menderes’e ulaşacağız. Ardından ara yollardan anayola çıkıp Torbalı’ya ulaşacağız. Torbalı sonrasında ise Pamukyazı köyünden Tire’ye döneceğiz, orada yemek molası verdikten sonra Bayındır’a çıkıp orayı göreceğiz ve en sonunda da Bayındır’dan Ödemiş’e pedallayacağız. Bu rota toplamda 150 km civarında olacak. 🙂

Tur arkadaşım daha önce Çine – Bodrum turunu gerçekleştirdiğimiz Cihan Orman. Cihan Abi ile yolda olmak epey keyifli. Muhabbaet kırılageliyor. 🙂

Sabah 07:00 gibi İzmir’e ulaşıyoruz. Marmaris’ten gece 03:00 otobüsüne binmiştik. Burada yola çıkmadan önce çay ve börek eşliğinde bir kahvaltı yapıyoruz. Karnımız doyduktan sonra ise kendimizi yol için hazırlıyoruz. En sonunda pedallar dönmeye başlıyor tabi. Bir an önce şu şehir havasından kurtulmamız gerekiyor. Delirmek üzereyim, hiç sevmiyorum hiç… 🙂

Hala şehir içinde pedallarken çantamdan düşen alyanımı almak üzere duruyoruz, bu sırada bir fotoğraf çekmek geliyor aklıma 🙂

İzmir güzel şehir, ama bana göre değil. 🙂 O nedenle geçerken birkaç güzelliği fotoğraflayıp yolumuza tüm hızımız ile devam ediyoruz.

Dağa işlenmiş Atatürk Büstünü de çekip pedallamaya devam.

Şehir trafiğinden hala kurtulabilmiş değiliz. Saat 08:38 ve biz daha Gaziemir’deyiz. 🙂 Vakit kaybetmeden pedala devam.

Bİr süre daha bu şekilde yola devam ettikten sonra Menderes, Gümüldür kavşağına varıyoruz. Buranın birazcık ilerisi zaten havalimanı kavşağı. Yeni havalanan, inen uçakları izleyerek Menderes’e doğru ilerliyoruz. Saatimiz tam 09:00’u gösterdiği sırada Menderes ilçesine giriş yapıyoruz. Turumuz listesinde yer alan ilk ilçeye 1,5 saat sonunda ulaştık. Şehir merkezine girip, Cumaovası yönünde ilerleyeceğiz.

Geçtiğim ilçelerin giriş tabelalarına birer tane PEDALLA stiker’i yapıştırıyorum. 🙂 İmzamız olsun, elbet birisi gelir söker ama ne yapalım. 🙂

Cihan Abi hemen arkamda ve birlikte ilçeye giriş yapıyoruz.

Menderes ilçesinden birkaç fotoğraf çekiyoruz. Gün henüz yeni başlıyor ve pazar günü olduğu için ortalarda kimsecikler yok. 🙂

Menderes’i ve kendimizi çekiyoruz arada. 🙂

Menderes ilçesinde oyalanmıyoruz ve Cumaovası yoluna girip pedallamaya başlıyoruz. Dar ve çok güzel bir yola gidiyoruz Cumaovasına kadar. Çok keyifli gereçekten buralarda pedallamak, keşke bu güzel yol biraz daha uzun olsaydı. 🙂 Tadı damağımda kaldı oyasa ki. 🙂

Cumaovası’na varıyoruz varmasına ama yol bitti. 🙂 Burası aktarma merkeziymiş, oysa ki daha önce güzergahımı çıkartırken burada yol olduğu görünüyordu. Neyse güvenlik görevilisi arkadaşlara tren raylarının diğer tarafına nasıl geçebileceğimizi sorup alt geçide giriyoruz. Buradan karşı tarafa geçiyoruz ve ana yola çıkma üzere pedallamaya başlıyoruz.

Çok geçmeden İzmir – Aydın yolu ile birleşiyoruz. Burada yine trafik yoğunlaşıyoruz ama güvenlik şeridi geniş olduğu için pek sorun teşkil etmiyor. Yine Cihan Abi ile asılıyoruz pedallara. Arada durup fotoğraf çekiyorum, Cihan Abi otobüs ile yarışırken. 🙂

Torbalı’ya daha 21 km yolumuz var ve biz yola çıkalı 2 saati geçti. Uygun bir yer bulup çay içmek istiyoruz. İzmir’in yoğun tempoli şehir trafiğinden de kurtulmuş olmanın zaferini kutlamalıyız. 🙂

Cihan Abi gelirken beni yine makine başında onu bekliyorum. 🙂 Bu arada biraz ileride bir petrol kestirdim gözüme. Bunu Cihan abi ile paylaşıyorum ve mola için petrole yöneliyoruz.

Evet, ilk sorumuz çay varmı oluyor ve aldığımız olumlu cevap ile bisikletlerimizi park edip lavaboya koşuyorum. Biraz terledim gibi, elimi yüzümü yıkayıp serinliyorum ve ardından şirketten olan çaylarımızı yudumlamaya başlıyoruz. 🙂 Birer bardak anca içiyoruz ve birazda soluklandıktan sonra yola devam etmek için hazırlanıyoruz.

Trt yerleşkesinin yanından geçerken uzunca direkler dikkat çekici, her bir yanında düşmemesi için bağlanmışlar.

Yolumuz genelde çaktırmadan çıkış olarak devam ediyor ama tempomuz yüksek, arada kısa inişler bizi teselli ediyor. 🙂

Torbalı’ya 12 km kalmış, bu yoldan daha önce geçmiştim. O nedenle şuan için pek heyecan uyandıran bir tarafı yok benim için. 🙂 Benim için asıl yol Pamukyazı’dan Tire’ye döndükten sonra başlayacak. Birazcık daha sabır anlayacağınız. 🙂

Cihan Abi tüm enerjisi ile geliyor hemen arkamda. Bir ara deryal oluşturup gitmeye çalışsakta pek başarılı olamıyoruz ve tekrar kendi tempomuzda pedallamaya devam ediyoruz.

Evettt saat 10:40 ve turumuzun ikinci ilçesi olan Torbalı’ya giriş yapıyoruz. Otogardan buraya ulaşmamız 3 saatimizi almış. Ah bu şehir trafiği ve karmaşası beni öldürecek birgün. Ama diğer yandan da görüp gezmekte gerekiyor. Her ikisi bir arada zor ama imkansız değil. 🙂

Torbalı’da da bir kahve önünde durup çay içiyoruz. Hava epey sıcak ve birazcık hararetimizi dindirmeliyiz. Bu sırada Torbalı’da birkaç fotoğraf çekiyorum.

Rengarenk çiçekler çok güzel görünüyor, onlarıda ölümsüzleştiriyorum.

Bu sırada Cihan Abi geliyor ve iki yoldaşı aynı kareye sığdırmaya çalışıyorum. 🙂

İçtiğimiz çayların enerjisi ile tekrar düşüyoruz yola. İstikamet Pamukyazı köyü ve buradan sonra Tire… Bizi bekleyen yollar, bizi bekleyen yaşamlar, bizi bekleyen şehirler ve bizi bekleyen doğa var… Durmak ve bekletmek olmaz, o nedenle geliyoruz bekleyenler… 😉

Saat 11:21 ve benim turum asıl şimdi başlıyor. Pamukyazı köyünden Tire kavşağını dönüyoruz. Görülmedik bir yol ve ilçeler var sırada…

Kavşağı döndükten sonra Tire’ye 30 km yolumuz kaldığını görüyoruz. Ne önemi var ki aslında bu kilometrelerin. Önemli olan yolda olmak değil mi hem. 🙂 Mutluyuz ve keyfimiz yerinde gidilen yerin önemi yok fazla, yolda olmak en güzeli… Yol sonunda bir yere çıkartacak nasıl olsa, bunun bilincindeyiz.

Arada birçok köyden geçerek gidiyoruz. Yine bir köyün çıkışında sularımızı tazelemek için bir çeşme başında duruyoruz. Bu işlem uzun sürmüyor ve tekrar yola koyuluyoruz.

Burada yol küçük ve trafikte o kadar çok değil. Rahatsız etmiyor bizi ve yine kendimizce pedal çeviriyoruz.

Karşımda bir minare görüyorum ama camiisi yok. Cihan Abi ile birlikte fotoğraflıyorum. Yanına yaklaşınca anlıyorum yakılmış olduğunu, şöyle geçerken süzüyorum iyice ve sonrasında tekrar önüme dönüyorum. 🙂

Tarlalar manzarasında pedallıyoruz. Tire’ye 20 km kalmış…

Yurdum insanı ile selamlaşıp, kolaylıklar diliyoruz birbirimize. Boşuna denmemiş “köylü milletin efendisidir” diye.

Biz farkında olmadan yollar akıp gidiyor altımızdan. Ne ara o kadar yol geldik anlamıyorum bile. Tire’ye 10 km kalmış bile.

Düz yolda pedal çevirmeye devam, farklı bir manzara yok. Tarla manzaraları Tire’ye kadar devam ediyor…

Tarihin,  huzurun, yeşilin ve lezzetin kenti Tire’ye geldik. 🙂 Girişte ki bu tabela Tire’nin ne denli güzel olduğundan bahsediyor. 7000 yıllık bir mazisi varmış. Şimdiden merak ettim doğrusu, nasıl bir yerle karşılaşacağım acaba… 🙂

Saatimiz 13:00’e gelirken bizde Tire’ye giriş yapıyoruz. Cihan Abiyi bekliyorum, geldikten sonra birlikte ilçe merkezine doğru gideceğiz. Bu sırada bende fotoğraf çekiyorum tabi Tire Girişini… Koleksiyonuma bir parça daha. 🙂

Buradan sonra yavaştan Tire’ye giriyoruz. Merkeze kadar çıkacağız ve uygun bir yerde Cihan Abinin hazırlamış olduğu çıkını yiyeceğiz. 🙂

Tire İstasyonunda güzel bir yer kestirdik gözümüze ve hemen oturduk yemek için. Çıkardık bohçamızı ve serdik soframızı. Ekmek, ton balığı, kola ve soğan. 🙂 Muhteşem bir menü benim için. Soğan hariç tabi… 🙂 Afiyetle yedik içtik… Bu yemeğin tadını hiç bir yerde bulamazsınız söylemedi demeyin. 🙂 O kadar yorgunluğun üstüne kuru ekmek bile insana o kadar iyi geliyor ki anlatamam.

Tire’de bir tanede kendimi çektiriyorum, hatıra olsun yani. 🙂

Öğle sıcağında epey vakit geçiriyoruz burada. Yemeğin ardından biraz soluklanıyoruz ve Tire’yi gezmek için hazırlanıyoruz. Meydana kadar çıkıyoruz, orada da birkaç fotoğraf daha çekiyoruz. Burada Cihan Abi ile ayrılacağız ve Ödemiş’te buluşacağız. Benim rotam buradan sonra Bayındır ve sonrasında Ödemiş. Cihan Abi Bayındır’a girmek istemiyor ve direk Ödemişe gitmek istiyor. Bende hızlı gider yetişirim sana abicim diyerek ayrılıyorum.

Cihan Abi Gökçen üzerinden, farklı yoldan Ödemiş’e devam ediyor. Bende Bayındır’a doğru pedallıyorum.

Bayındır – Ödemiş kavşağına geldim gelmesine ama bu tabela beni epey üzüyor. Yol trafiğe kapatılmış o nedenle giriş yok. Ama birkaç dakika burada durduğumda görüyorum ki bir sürü araç girip gidiyor. Bende dalıyorum yoldan içeriye dayanamayıp. Buraya kadar geldim Bayındır’ı görmeden gitmek istemem. Buradan sonra 9 km var Bayındır’a ve yol tamamen yapım çalışmasından dolayı toz-toprak. 🙂 Durum kötü anlayacağınız ama pes etmek yok. 🙂 Bayındır görülecek başka yolu yok.

Değişik bir sistem icat etmişler. Yol çok toz çıkarttığı için hortum ile sulama sistemi geliştirmişler. 🙂 Böylece çamur olmuş her yer ama toz yok. Tabi bu sadece kısa bir kısım için geçerli.

Biraz ileride durum çok daha farklı. Tozu dumana katarak giden araçların arkasında ben nefes almakta bile zorlanıyorum. Rüzgar yönüne göre kendime bir konum belirliyorum ve tozdan minimum seviyede nasipleniyorum. 🙂

Bayındır dağın yamacında belirdi, geldim sayılır. Biraz daha sabır dostum. 🙂

Bayındır, Nüfus: 21700 🙂 Saatim 14:32 ve ben ilçeye giriş yapıyorum. Bu tabelayı gördüğüme ne kadar sevindim bilemezsiniz. Buradan sonra ilçe merkezine pek bir yolum kalmadı. Burada asker arkadaşım var, daha önce onunla telefonlaşmıştık görüşecektik. Girişte tekrar arıyorum ama Bayındır – İzmir yolu 7.km’de bulunan bir köyde olduğunu söylüyor. Benim için ters yön olan bu yola, hele ki bozuk olduğu halde girmemin imkanı yok. İşin özünde asker arkadaşım ile görüşemiyoruz.

Bayındır’ın merkezine doğru gidiyorum, bisiklet üzerinde izliyorum ilçeyi.

Bir market önünde durup bir su ve maden suyu içiyorum. Burada da kısaca muhabbet ediyoruz, konu her zaman ki gibi. Ne zaman son bulacak diye geçmiyor değil içimden. Alışacak, alışacağız millet olarak artık… Bir çeçmeden üzerimde ki tozu toprağı atıyorum. Ama neye yarar ki, geldiğim 9 km’yi tekrar geri döneceğim. 🙂

Bu molanın ardından Ödemiş’e doğru geri dönüyorum. 9 km bozuk yolda durmadan devam ediyorum ve tekrar kavşağa geliyorum. Saat 15:15 iken Ödemiş’e 25 km yolum kalıyor. Burada Cihan Abiyi arıyorum. Gökçen köyünde bir kahvede oturmuş çay içip köylüler ile muhabbet ediyormuş. 🙂 Keyfi yerinde, seviniyorum bu habere. 🙂 Bende konumum hakkında bilgi verip tekrar yola koyuluyorum.

Daha önce Ödemiş patatesinin meşhur olduğunu ve lezzetli olduğunu duymuştum. Geldim geleli patates tarlalarını arıyordu gözlerim ve çok geçmeden karşıma çıktılar. Gördüğünüz ova boyunca patates dolu her yer…

Bu sırada Ödemiş’e 12 km yolum kalmış. Bir petrol istasyonunda durup soğuk birşeyler içiyorum ve sonrasında yoluma devam ediyorum.

Üzerinden defalarca geçtiğim hemzemin geçitlerden birisinin fotoğrafını çekiyorum artık. Kaç defa geçtiğimi hatırlamıyorum bile, neden bu kadar çok geçtik ona da anlam veremedim. 🙂

Güzel manzaralı yolumda pedal çevirmeye devam ediyorum. Aman Allah’ım o da ne? 🙂 Can eriği ağaçları yol boyunca. Hemen durup biraz yemeye başlıyorum. Bu sırada birazcıkta cebime koymayı ihmal etmiyorumt abi. Yolum boyunca yiyerek devam ediyorum. 🙂

Aşağıda ki sürülmüş tarlaya da patates ekecekler herhalde, ya da nadasa bırakılmış. 🙂

Saatim 16:27 ve Ödemiş’e giriş yapıyorum. Hemen Cihan Abiyi arıyorum. Son 1 km yolum kaldı diyor oda. 🙂 Ödemiş otogarda buluşmak üzere sözleşiyoruz ve kapatıyoruz telefonu. Girişte tabelanın fotoğrafını çekiyorum ve merkeze doğru devam ediyorum bende.

Giderken Ödemiş’ten birkaç kare fotoğraf çekiyorum tabi ki.

Otogara gidip İzmir’e gidecek otobüs için bilet alıyorum hemen, ama ilk otobüs 50 dakika sonra. Çok geçmeden Cihan Abi ile buluşuyoruz ve 50 dakikamız olduğunu söylüyorum. Ardından karnımızı doyurmak için bir yer arayışına giriyoruz. Bulmak çok zor olmuyor ve hemen oturuyoruz masamıza. Bu sırada vaktimiz daralıyor ve yemek biraz gecikiyor. Ben biraz geriliyorum tabi ki. 🙂 Otobüse yetişemez ise domino taşı gibi devriliriz. Bu otobüs kaçarsa, İzmir-Marmaris otobüsümüz de kaçar. 🙂

Yemeklerimiz geliyor ve afiyetle yiyoruz, üzerine künefe… 🙂 Ben yemiyorum tabi ki, pek aram olmadığı için. Ama o da gecikiyor ben daha bir geriliyorum. Gerildiğim her halimden belli. Bu Cihan Abininde dikkatini çekiyor ve yetişiriz diye beni yatıştırmaya çalışıyor. 🙂

Velhasıl kelam, yemek yeniyor, tatlı yeniyor ve otogara doğru harekete geçiliyor. Aracımızın hareket etmesine 5 dakika kala giriyoruz otogara, bisikletleri yerleştir, araca bin min derken vakit doluyor. Diğer taraftan muavin arkadaşta elimizi ayağımıza dolaştırma taraftarı…

Otobüse biniyoruz binmesine ama üzerimiz leş gibi, ter kokuyoruz. 🙂 Tam bir pislik içindeyiz… 🙂 Hemen Cihan Abim deodorantı çıkartıyor ve sıkıyoruz üzerimize, o da midemize çöküyor ama olsun terden iyidir. 🙂 Birkaç yolcu arkadaşı rahatsız ediyoruz, kusurumuza bakmasınlar artık ne yapalım. 🙂 İzmir’den bisikletimiz ile geldik diyoruz ve muhabbet sonrasında bize hak veriyorlar tabi. 🙂

İzmir’e iniyoruz ve bir süre sonra diğer otobüsümüz hareket edecek. O arada ki boş vaktimizde üzerimizi değiştiriyoruz ve biraz daha rahatlıyoruz. Sonrasında ise gece 01:00’de son bulacak yolculuğumuza çıkıyoruz. Bu tur macerası da bu şekilde son buluyor. Herşeye rağmen çok mutluyuz…

Toplam Km: 148.96 Km | Ort.Hız: 21.8Max.Hız: 47.4Bisiklet Kullanımı: 06:49:45

İzmir, Menderes, Torbalı, Tire, Bayındır, Ödemiş Güzergah Haritası:

İzmir, Menderes, Torbalı, Tire, Bayındır, Ödemiş Yükselti Haritası:

Sevgilerimle…

İzmir – Ödemiş Bisiklet Gezisi” üzerine 3 düşünce

  • 13 Mayıs 2012, 18:19
    Permalink

    çok güzel.. okuyunca sanki bende o anları yaşadım ..teşekkürler

  • 16 Mayıs 2012, 09:13
    Permalink

    merhabalar ben bir Tireliyim 🙂 Tireli olduğum için gezi güzargahınız özellikle dikkatimi çekti ve okumaya başladım. fotoğraflar çok güzel ve altındaki yorumlar çok içten ve sıcak geldi. Tiremize böyle bir gezi düzenlediğiniz ve yayınladığınız için teşekkür ediyorum. bu arada benim için özel bir anlamı olan bir fotograf dikkatimi çekti.ilk gördüğümde baya şaşırdım olmaz dedim ama oldu. Tirenin istasyon caddesini çektiğiniz fotografta omuz çantası ve güneş gözlüğüyle yürüyen kadın benim annem 😀 çok güzel bir rastlantı oldu benim için

  • 25 Mayıs 2012, 17:30
    Permalink

    Anlatımınız ve resimler çok güyel , sayenizde bizde gidemediğimiz ve belki hiç gidemeyeceğimiz yerler hakkında fikir sahibi oluyoruz. Teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.