09 Nisan 2011 Dana – Petra
Merhaba sevgili arkadaşlar,
Yeni bir güne uyanıyoruz Dana’da. Dün kapalı hava bugünde devam ediyor burada. Bugün için iki plan yapılıyor. Bir grup bisiklet ile Petra’ya gidecek, diğer grup ise Petra’ya otobüs ile gidip Petra’yı gezecek. Petra çok büyük bir şehir olduğu için erkenden gidip gezmek gerekiyor. O nedenle gezecek olan ekip bugün bisiklete binmeyecek. Dana – Petra arası ise toplamda 50 km.
Bu iki seçim arasından Alican ve ben buraya kadar gelmişken gidip Petra’yı gezmek istiyoruz. O nedenle taytlarımızı değil, sivil kıyafetlerimizi giyiniyoruz.
Kaldığımız otelden çıkmadan önce birkaç fotoğraf çekiyorum çevreden. Kayısı ağaçlarının meyveleri yavaş yavaş çıkmaya başlamışlar…
Dana’da hava hala kapalı…
Bisikletlerimizi yüklüyoruz. Yaklaşık 3 km kadar rampa var önümüzde. Bisiklet ile gidecek olan ekipte bu rampayı kamyon ile çıkıyorlar.
Tepeye vardıktan sonra bisikletçi ekibin bisikletlerini indiriyoruz ve onlar pedalla, bizler ise minibüs ile Petra’ya harekete geçiyoruz.
Yoldan birkaç manzara da çekmeyi ihmal etmiyoruz tabi.
Otobüsümüz mola sırasında…
Saat 9:00 gibi Petra’ya varıyoruz ve giriş için gişelere gidiyoruz. Bu zamana kadar vermiş olduğum en yükse tarihi kent, müze vs vs parasını burada ödemek zorunda kalıyorum. Ne kadar mı? Merak edenler için yazıyorum. Petra’ya giriş ücreti günlük sadece 73 $ . Bu benim bütçemi biraz sarsıyor, ama buraya kadar geldiğimiz için mecburen ödeyip giriyorum. Tabi bununla da bitmiyor. Üstüne birde kişi başına 5 Ürdün Dinarı yani 10 TL kadar rehber ücreti ödüyoruz. Tabi rehberimiz ingilizce anlatıyor ve ben anlamadığım halde bu ücreti de ödüyorum.
Bu kadar yüksek ücreti ödedikten sonra artık gezintiye çıkıyoruz. Tabi hiç birşey anlamadığım için şehir hakkında pek bir bilgi yazamayacağım. Google’de aratarak mutlaka birçok bilgiye ulaşacaksınız. Ben turum biter bitmez ilk yapacaklarım arasında bu var tabi.
Şimdi sizleri Petra şehrinden çeşit çeşit görüntüleri ile baş başa bırakıyorum…
At arabaları ile isterseniz gezebiliyorsunuz…
Derin bir kanyondan ilerliyoruz, yukarısı çok yüksek…
File benzer bir taşın yanında birşeyler anlatılıyor…
En ilgi çeken yerlerinden bir tanesi…
At arabaları, at, eşşek burada çok sayıda var. Hepside insan taşımak için kullanılıyor.
Tabi develer ile birkaç turda atılabiliyor.
Petra şehrinin hediyelik eşyaları her yerde…
Çay ve Kahve molası…
Develer
Birkaç tane de benden fotoğraf… 🙂
Bunlardan burada çalışanların köpeği ve eşşeği…
Eşşekler merdivenleri hızlı hızlı çıkıp inebiliyorlar…
Gün sonunda ise işi bitenler evlerine gidiyorlar, yarın sabah aynı görevlerinin başından olmak şartı ile.
Petra’da bir günümüz bu şekilde son buluyor. Öğle yemeğini ise içeride bulunan lokantada yiyoruz. 20 TL karşılığında. Bundan sonra ise serbest olarak birkaç saat takılıyoruz.
Sonrasında akşam 5 buçukta ise otele dönmek için bizi gelip alacak olan minibüsümüzü bekliyoruz. Biraz gecikince bizde kapıya kadar yürüyoruz.
Akşam 6’da oteldeyiz ve yemek ve brifingden sonra yarın için dinlenmeye çekiliyoruz.
Sevgi ve Saygılarımla…
Gezmiş kadar oldum 🙂
Serkan sakkallarda uzamaya başlamış.
Güzel, tarih kokan ve pahallı bir gün olmuş.
Bu arada fotolara söylenecek laf yok.
Emeğine sağlık.
Kanka raporunu büyük bir keyifle okudum, fotoğraflar hakikaten harika, çok güzel görülesi yerlermiş. Paylaşım için teşekkürler ellerine, yüreğine sağlık. Takipteyim:) Herşey gönlünce olsun.
Çok teşekkürler Zeplin, Aydın ve Yusuf…
Takibiniz bizleri çok mutlu ediyor…
Sevgiler….
tek kelime ile bende gezdim seninle …sağol
yaw dehşet bi yer. fotoların sayesinde gezmiş kadar oldum. selametle krdeşim…
Tablo gibi harika resimler, teşekkür.
Petra,
Birgun mutlaka gormek istedigim yerlerden biri. Sekan’cigim harika fotograflar. Cok tesekkurler.
Çok teşekkürler Semih Hocam, Nesim, Urim Abi ve Ahmet Abicim… Sevgilerimle…
Serkan süper fotoğraflar. Eline sağlık. İyi turlar.
ne güzell yerlerr yaa:)))
walla eline ;yüreğine ;ayağına sağlıkk süperrrrrr gerçekten ama biraz da yaşamak gerekiyor bakıyoruz ama …. hayranlık duydum tek kelimeyle…
süper yerler elerinize ayaklarınıza sağlık