Muğla-İzmir-Van Bisiklet Turu 1.Gün (Muğla-İncirliova)

08 Nisan 2009

Kastabala’ya Sadakat Turunda tur arkadaşım Feyyaz ile şahsen tanışma fırsatı bulduğum için şanslıydım. Bol sulu geçen turumuzun ardından, daha uzun soluklu tura çıkma hayalleri kuruyorduk. Yine bir gün telefonda Feyyaz ile konuşurken Türkiye’nin tam ortasından İzmir’den Van’a kadar gitmek istediğimi paylaşmıştım. Bu fikir Feyyaz’ı da büyülemiş olacak ki beni destekledi ve çok kısa bir sürede projeyi yazdık ve sponsor arayışına girdik.

Muğla Bisiklet Topluluğu ve Muğla Belediyesine sunduğumuz proje dosyası olumlu sonuçlandı ve yola çıkmak için gün saymaya başladık. Son bir hafta kala Aslı Bisiklet ve Seda Bisiklet ile görüşmelerimiz sonunda bana bütün turlarım da kullanmak üzere  Sedona marka bir bisiklet hediye edildi. Aynı zamanda bu turumuzun da destekçisi olmuş oldu. Tekrar tekrar sponsor ve destekçilerimize çok çok teşekkür ediyoruz.

6 Nisan günü Feyyaz Mersin’den otobüs ile yola çıktı. Ertesi günü sabah Muğla otogarında Feyyaz’ı beklemeye koyuldum. Çok geçmeden otobüs geldi ve birlikte Kemeraltı bisiklete doğru yola çıktık. Benim kargoda gelecek olan yeni bisikletimi beklemeye başladık. Öğleden sonra kargoya giderek bisikleti teslim aldık ve yarın tura hazır olması için çalışmalara başladık. Uzun uğraşlar sonunda tur için hazır hale geldi bisiklet. Bunda Kemeraltı Bisiklet sahibi Ali Kırbaş’ın emeği çok büyük tabi ki. Tekrardan ellerine sağlık diyorum.

Geceyi geçirmek için Feyyaz ile bizim Akyaka’da ki evimize gidiyoruz. Sabah erken kalkmak için, hazırlık yaptıktan sonra yatıyoruz.

Sabah minibüs ile benim çantayı ve eşyaları alarak Muğla’ya gidiyoruz. Ali Abim bizim için dükkanı erken açıyor ve çantaları bisiklete yüklemeye başlıyoruz. Çadır, uyku tulumu, mat ve diğer ihtiyacımız olan tüm eşyalar tamam. Yola çıkmak için hiç bir eksiğimiz kalmadı. Yaklaşık 3 hafta sürecek turumuz. O nedenle epey heyecanlıyız. Ali Abi, Feyyaz, ben ve çevredeki esnaflar ile hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.

Tur arkadaşım sevgili Feyyaz ile hatıra pozu. Aynı karenin Van’da da çekilmesini hayal ediyoruz.

Sabah kahvaltımızı Muğla Simidi ile geçiştiriyoruz. Bugün bizi saat 11 gibi Muğla Bisiklet Topluluğu yönetimi ve Muğla Belediye Başkanı uğurlayacak. Hazırlandıktan sonra hareket yerimiz olan Muğla beş yola gitmek için çıkıyoruz. Yolda kırtasiyeye uğrayarak basın bültenimizin çıktısını alıyoruz.  Burada da hemen fotoğraf çekilmeyi ihmal etmiyoruz.

Beş yola geldikten sonra Belediye başkanını beklemeye koyuluyoruz. Bu arada Muğla Bisiklet Topluluğundan Dilek Hanım geliyor, ardından Belediye’den Reşat Bey geliyor. Son olarak ise bisikletçi dostumuz Ceyhun Abi bizi yalnız bırakmıyor.

Çok geçmeden aramıza H.Can Demirel katılıyor ve hep birlikte proje pankartımız ile fotoğraf çekiliyoruz.

Muğla Belediye Başkanımız Sayın Osman Gürün bizleri uğurlamak için geliyor. Feyyaz ile tokalaşıyor…

Ardından benimle tokalaşıyor ve turumuz için bizi tebrik edip, başarılar diliyor.

Muğla Bisiklet Topluluğu, bisikletçi arkadaşlarımız ve belediye başkanımız ile hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.

Yola çıkacak olan iki arkadaş; ben ve Feyyaz başkanımız ile birlikteyiz.

Belediye Başkanımız başarılar diledikten sonra aramızdan ayrılıyor ve bizde yavaş yavaş yola çıkmaya hazırlanıyoruz. Yolumuz uzun bugün. Aydın’a kadar gitmeyi planlıyoruz. Çıkmadan hatıra fotoğraflarına devam ediyoruz. Bizde birçok emeği olan Sevgili Ali Kırbaş ile birlikteyiz…

Dilek Hanım, ben, Ali Abi, Feyyaz ve H.Can Abi ile aynı karedeyiz…

Tur arkadaşım, kardeşim, yoldaşım ile hareket noktası olan Muğla’dan bir fotoğraf…

Son kare için toplanıyoruz ve yola çıkmak için sabırsızlanıyoruz. Bir süre bize Ceyhun Abi, Kağan Abi ve Ali Abi eşlik edecek.

Ali Abi Muğla çıkışında geri dönüyor, diğer arkadaşlar ile yolumuza devam ediyoruz. Akçaova’yı hızla geçtikten sonra Bayır Kasabasına kadar neredeyse hiç pedal çevirmiyoruz. Mart ayında Çanakkale’ye gitmek için tekrar buradan geçmiştik. Hatta Oktay Abi ile Bayır’da çadır kurmuştuk. Jandarma komutanı ile o gün tanışmıştık ve bize epey yardımcı olmuştu. O nedenle hatırlamak adına tekrar orada durarak hem projemizi anlattık hemde bir bardak çayını içtik. Ardından Kağan Abi ve Ceyhun Abi buradan geriye döndüler. Biz ise Feyyaz ile birlikte Yatağan’a doğru pedal çevirmeye devam ettik.

Yatağan’a kadar durmadan pedal çeviriyoruz ve Yatağan girişinde meslek yüksek okuluna uğrayarak Altan Abiyi ziyaret ediyoruz. Aynı zamanda burada öğle yemeğimizi de yiyeceğiz. Feyyaz’ın Mavi Bulut’u dinlenme molasında…

Turumuzu kısaca tarif eden plakalar bisikletlerimizin önünde asılı…

Altan Abi ile birlikte muhabbet ediyoruz ve aynı zamanda köftelerimizi yiyoruz. 🙂

Meslek yüksek okulundan ayrılarak yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yatağan merkeze girmiyoruz ve Çine’ye doğru devam ediyoruz. Buradan sonra hafif bir rampa çıkıyoruz. Çevrenin manzarası gözler önünde…

Batı Menteşe Dağlarına dik şekilde ilerliyoruz. Birazdan üzerilerine kadar çıkacağız ve geçtikten sonra Çine’ye ulaşacağız.

Batı Menteşe Dağları tüm heybeti ile karşımızda…

Mavi Bulut. 🙂

Batı Menteşe Dağlarından 315 metrelik Gökbel Tüneli ile geçiyoruz.

Benim yeni Yoldaş’ımdan birkaç poz. 🙂

Menteşe Dağlarının değişik karakteristik yapısı…

Yol üzerinde yapımı hala devam eden Çine Barajını seyir alanına iniyoruz. Birkaç fotoğrafta burada çekiliyoruz. İki kafadar baş başa vermiş. 🙂

İnşaat hemen hemen bitmek üzere…

Sedona 761’im… 🙂

Ben ve Yoldaşım Çine Barajı fonunda fotoğraf çekiliyoruz…

Vadi boylu boyunca ilerliyor. Manzara ise müthiş…

Seyir tepesinden sonra uzun süren inişte Eski Çine’ye varıyoruz…

Buradan sonra Çine’ye kadar düz yolda ilerliyoruz. Baharın habercisi Leylek’ler her yerde…

Saatimiz öğleden sonra 3’e varacakken giriş yapıyoruz Çine’ye.

Giriş tabelasında bu defa Feyyaz beni çekiyor..

Çine’de yol üstü bir çay ocağında çay molası veriyoruz. Aynı zamanda dinlenmek için iyi oluyor. Burada vatandaşlara proje broşürlerimizden dağıtıyoruz.

Molanın ardından tekrar yola düşüyoruz. Aydın’a 30 km kadar yolumuz kaldı. Hava kapatmak üzere, hatta bir iki damla düştü üzerimize. Biz tabi vakit kaybetmeden Aydın’a doğru yol alıyoruz.

Aydın’a çok az yolumuz kaldı. Hafif inişli çıkışlı yolda ilerliyoruz. Hatta ara ara köpek saldırılarına bile uğradık. Ama inişte denk geldiği için sadece havlamak ile yetindi zavallı köpekler…

Saat 6’ya yaklaşırken Aydın’a giriş yapıyoruz. Aydın’da bir an önce broşür dağıtıp kalacak yer bulmak istiyoruz.

Ben karşınızdayım şimdide. 🙂 İki kişilik turların bu yönünü seviyorum. Tek çıktığım turlarda genellikle kendimi çekmeyi unutuyorum çünkü.

Şehir merkezine ulaştıktan sonra halka broşürlerimizi dağıtıyoruz ve projemiz hakkında bilgilendiriyoruz. İlgisini çeken vatandaşlarımız ise gelip bizden broşür alıyorlar. Feyyaz iş başında. 🙂

Aydın merkeze biraz dinleniyoruz ve konaklamak içi yer araştırması içindeyiz.

Çok geçmeden etrafımıza çocuklar toplanıyor, ve biz broşür dağıtmaya devam ediyoruz.

Bu arada yanımıza yaklaşan polise çadır kurmak için güvenli bir alan bulup bulamayacağımızı söylüyoruz. Bizi şehir içinde bir yerde bulunan karakola yönlendiriyor. Bizde tarif ettiği yere gidiyoruz. Karakolun hemen karşısı boş arsa ve oraya çadır kurmak istiyoruz. Ama her nedense oradan sorumlu müdür tarafından uygun görülmüyor ve buralara kuramazsınız çok güvensizdir diyerek başından savıyor. Bizde başka çaremiz kalmadığı için İncirliova’ya doğru devam ediyoruz. Hava karardı ve biz flaşörlerimizi bisikletlerimizin arkasına taktık. Karanlıkta 10 km kadar daha yol aldık. Nihayetinde İncirliova’ya vardık.

İlk olarak Jandarma Karakoluna gittik ama ortalık karışmış. Bir vukuat var ve bütün karakol onunla ilgileniyor. Bizim ayaküstü dinledikten sonra şuan yardımcı olamayacaklarını kibar bir dille anlattılar. Bizde iş başa düştü diyerek çevrede petrol istasyonu aradık. Hemen önümüze çıkan  bir istasyona girerek durumumuzu anlattık ve çadır kurmak için uygun bir yer istedik. Burada da bulamaz isek uygun bir yer Germencik’e kadar gideceğiz. Nihayet ki görevli arkadaş anlayışlı çıkıyor ve kullanılmayan lokantanın içine çadır kurabileceğimizi söylüyor. Bu bizim içinde çok iyi oluyor ve hemen çadırlarımızı kurmaya başlıyoruz. Aynı zamanda olur da yağmur yağarsa ondanda kurtulmuş oluyoruz. Vakit kaybetmeden kurulan çadırlarımız ve bisikletlerimiz.

Çadır kurma işlemi bittikten sonra akşam yemeği için bir yer aramaya başladık ve 200 metre ileride bulunan lokantaya gittik. Karnımızı doyurduktan sonra istasyona tekrar geri döndük ve görevli arkadaş ile bir süre oturup muhabbet ettik. Vakit geç olunca da çadırlarımıza geçerek uykuya daldık.

Gün Toplam: 113.77 Km | Ort.Hız:17.1 | Max.Hız:57.7 | Bisiklet Kullanımı: 06:37:28

1.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Muğla-İncirliova); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?

Sevgi ve Saygılarımla…

NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar Feyyaz Alaçam’ın makinesinden çıkmıştır. http://www.feyyazalacam.com

Turun 2.Günü için tıklayınız…