Aras Vadisi
02 Haziran 2007 Horasan ? Sarıkamış
Yağmurdan ucu ucuna kurtulmak bu olsa gerek. Gün sonunda Sarıkamış girişinde hatıra fotoğrafını çekerken yakalanıyorum yağmura. Çok güzel başlayan gün, rampalar ile biraz zorlaşıyor ama manzaranın güzelliği hepsini unutturmaya yetiyor. Horasan?dan çıkışım biraz geç oluyor. Kaldığım odanın anahtarını belediyenin hemen arkasında bulunan çay bahçesine teslim etmek için işletmeciyi bekledim uzun bir süre. Saat 8?e gelirken Horasan?ı geride bırakıyorum.
Sarıkamış 69 Km yolum olduğunu söylüyor tabela…
4 Km sonra ise tekrar bir tabela ile karışılaşıyorum. Kars 110, Sarıkamış 64 Km. 🙂
Yeşillikler arasında zevki sefa sürerek çeviriyorum pedalı. O kadar güzel bir yol ki kelimelere sığdırmak hiç doğru gelmiyor bana. Bugün hedefim Sarıkamış. Daha önce hiç görmediğim bir coğrafyadayım. Yeni yerler görüyorum ve her çevirdiğim pedal beni bir bilinmeze, bir heyecana, bir kültüre götürüyor. Cetvel ile çizilmiş kadar düz yollar, ovalar ve hemen bitiminde uzanan sıra dağlar ile birlikteyim.
Gizli güzellikler ise görülmeye değer.
Aras vadisinin güzelliği çok geçmeden yüzünü gösteriyor bana. Yolun ortasından havalanan Ak Balıkçıl kuşunu izliyorum bir süre. O kadar güzel ki gelin gibi. Tabi bunun yanında vadi içerisinde birçok tür kuş da balıkçıla eşlik ediyor. Özgürce uçmak ne kadarda güzel, sorsak acaba aynı cevabı alabilir miyiz?
Aras Nehri ile aynı yöne gidiyoruz. Bana yoldaşlık ediyor bu aralar. Nereye kadar benimle acaba? Birazcık daha ilerleyince Aras bana gizli güzelliklerini tek tek açmaya başlıyor. Vadi içerisinde büyülenmemek elde değil. Sarıkamış’a 54 Km yolum var daha.
Hemen yanı başında uzanan dağların jeolojik yapısı çok farklı ve güzel görünüyor. Kapadokya?da bulunan peri bacalarını aratmayacak kadar güzel. Vadi içerisinde pedalım döndükçe çevreden kuşlar uçuşma başlıyor. Rahatsız ettiğimi düşünerek üzülüyorum biraz.
Nehrin üzerinde gördüğüm asma ve tahtadan yapılmış köprünün üzerinden geçiyorum.
Saatim 9?u gösterdiği sırada Kars il sınırına giriş yapıyorum. Artık yepyeni bir şehir Kars?tayım. Önümde kıvrılarak ilerleyen yol o kadar güzel ki, beni çağırıyor sanki. Hiç vakit kaybetmeden çeviriyorum pedalımı.
Virajları döndükçe beni bekleyenin ne oluğunu merak ederek devam ediyorum yoluma. Sarıkamış?a 44 km yolum kala mola veriyorum. Aras?ın diğer kıyısından bana selam veren çoban ile başlıyorum muhabbete bağıra bağıra? Fotoğrafımı çek, demesini üzerine sarılıyorum makineme ve çekiyorum bu güzel insanı.
Tekrar yola koyuluyorum ve yolda uzun süredir aradığım bir tesise geliyorum. Hemen durup şöyle ayaklarımı uzatarak dinlenmeye koyuluyorum. Bu arada tanıştığım işletmeci Mitat ağabeyim ile laflamaya başlıyoruz. Tesisin içi eski Osmanlı motifleri ile süslenmiş. Çok güzel görünüyor. Ağabeyim ile bu manzarada hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.
Camın yanında bulunan ölü ve kocaman kelebekler dikkatimi çekiyor.
Hemen kapının önünde akan buz gibi sudan kana kana içiyorum ve mataramı doldurarak yoluma kaldığım yerden devam ediyorum. ,
Karşıma çıkan bir köprü ve ismi ?Şeytan Geçmez?. İster istemez ürkütücü geliyor insana. Tek başıma ve böyle bir isim, siz düşünün gerisini.
Şeytan geçmezi de geride bırakıyorum. Ne geride kalmadı ki burası da kalmasın? Pedal döndükçe bir yerler geride kalacak, yeni yerler önümde olacak. Bu devran böyle dönüp gidecek. Vadinin yeşilliği bir süre sonra akıl almaz güzelliğe bürünüyor. Dağlar bile yemyeşil artık.
Kamışlar yol boyunca Aras Nehri kenarında uzanıyor.
Karakurt?a geldim. Burası Iğdır ? Kars yol kavşağı. Aynı zamanda vadiden ayrılma noktam. Üzülüyorum biraz, Iğdır?a doğru mu gitsem diye geçiriyorum içimden. Ama planıma göre istikamet Kars. Onun için gidemiyorum ama bir daha buraya gelmek için çok güzel bir neden bırakıyorum.
Karakurt Girişi…
Kavşakta bulunan güzel ve küçük lokantada karnımı doyurmak için duruyorum. Bir porsiyon mangalda et ısmarlıyorum kendime. Pişmesi biraz uzun sürünce iyice sabırsızlanıyorum. Salata ile doyurduğum karnım, etler sonrası hiç boşluk kalmayacak şekilde doluyor.
Yaklaşık bir saat kadar verilen molanın ardından tekrar bisikletimin üzerindeyim. Bu noktadan sonra yol bana çile çektirmeye başlıyor. İki saat sürecek olan rampanın henüz başındayım. Sarıkamış?a 28 km yolum var ama bunun yarısı böyle rampa ile geçecek.
Vitesimi rölantiye alarak başlıyorum pedalı çevirmeye. Kâh çevremi izleyerek, kâh müzik söyleyerek pedal çevirmeye devam ediyorum. Yol altımdan akıyor, üzerimde yorgunluğu bırakarak.
Bazen bir güzel çiçeği fotoğraflamak için, bazen de soluklanmak için duruyorum. Issız yolda, tek başıma gibi görünsem de değilim aslında. Biliyorum ki doğa ana benimle, kuşlar benimle, böcekler benimle, çiçekler benimle? Daha ne isterim ki?
Rampadan geriye kalan yollar…
Bu defa ise önümde çıkılmayı bekleyen yollar…
Sarıkamış Ormanları çok geçmeden karşımda uzanıyor. Bölgenin oksijen cennetinin içindeyim artık. Başım dönüyor biraz, o kadar çok çekmişim ki içime.
Sarıkamış’a son 14 Km…
Bana inat, ters yönde akan dereye karşı orman içinde pedal çeviriyorum. Çok mutluyum, ötesi var mı? Çok soru soruyorum farkındayım, ama başka türlü ifade edemem kendimi.
İki saattir rampa ile cebelleşiyorum, ta ki Kars ? Sarıkamış kavşağına kadar. Sol taraftan devam ediyorum yoluma. İlçe merkezine girerek kalacak yer bakacağım ve bugünü burada sonlandıracağım.
Sarıkamış, Nüfus: 23300 tabelasında çekiyorum hatıra fotoğrafını. Sarıkamış?tayım artık. 9 ay kış, iki ay bahar ve bir ayı yaz olan şehirdeyim. Damla damla yağmur üzerime düşüyor. Yağmurluğumu giyinerek merkeze yetişmeye çalışıyorum.
Saatim ikiyi gösterdiği sırada öğretmenevinde buluyorum kendimi. Günlerden Cumartesi olduğu için belediye kapalı. Öğretmenevi müdürünü buluyorum ve projemden bahsediyorum. Benimle ilgileniyor ve öğretmenevinde yer kalmadığını söylüyor. Ama salonda bulunan kanepede yatabilirsin diyince gözlerimin içi gülmeye başlıyor. Resepsiyonda bulunan arkadaşa bilgiyi verip, akşam yemeğini de ısmarlıyor bana. Bisikletime, pardon yani yoldaşıma güzel ve güvenli bir yer bulduktan sonra üzerimi değişiyorum uygun bir yerde. Akşam yemeğine epey vakit olduğu için ilçeyi gezmek için dışarıya çıkıyorum.
Bir yandan yağmur şiddetini artırmış görünüyor. Şanslı günümdeyim ki kıl payı kurtuldum yağmurdan. Altım kuru, sırtım pek ve mutluyum. İnternet kafeye giderek günlüğüme notlar yazıyorum ve takip edenler için turumdan ve nerede olduğumdan bahsediyorum.
Bir gazetede haberim çıkmış, gazeteyi bularak alıyorum ve proje anısı olarak saklıyorum. Amacıma bu şekilde çok daha hızlı ulaşıyorum. Meyve suyu ve kek ile açlığımı biraz yatıştırıyorum. Sarıkamış?ın Arnavut kaldırımlı sokaklarında biraz daha gezdikten sonra akşam yemeği için öğretmenevine geri dönüyorum.
Güzel ve lezzetli yemeğin ardından salona geçiyorum. Televizyon izleyenlerin yatmasını bekliyorum. Onlar gittikten sonra ancak uyuyabileceğim bende. Saat gece 12?ye geliyordu ki uykuya daldım?
Yol Bilgileri
Horasan ? Sarıkamış arası 70 km. Horasan?dan Karakurt?a kadar 40 km düz ve muhteşem Aras Vadisi manzarasında ilerliyorsunuz. Karakurt?tan sonra ise rampa başlıyor ve uzun süre çıkış devam ediyor. Oksijeni bol yolda rampa çıkmak bile çok keyifli olabiliyor. Çok geçmeden Sarıkamış Ormanları arasında buluyorsunuz kendinizi. Muhteşem manzaranın ve doğanın tadını çıkartarak pedallamanız tek dileğim?
Gün Toplam Km: 71,79 | Ort. Hız: 18,4 | Max. Hız: 49,2 | Bisiklet Kullanma Süresi: 04:29:10
Tur Toplam Km: 1415,43
21.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Horasan-Sarıkamış); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?
Sevgi ve Saygılarımla…
Hava ve manzara müthiş…fotolar ve anlatım harika.teşekkürler sevğili kardeşim….yine seninle yollardayımmm…
yeniden merhaba…
geçen yıl doğu ekpsresi ile yaptığım haydarpaşa – kars tren yolculuğumun Kars’tan önceki muhteşem havası ve güzelliğiyle bize yazınızı sunduğunuz SARIKAMIŞ Pedal hikayesi için teşekkürler. Tren penceresinden bakıpta geçilmeyecek güzelliğe sahip Sarıkamış’ı ben de gezdim. Pedalınızı her çevirdiğinizde oraların havası buralara (Sakarya’ya) kadar geliyor. Siz takip etmeye devam..iyi yolculuklar…
kazım
Manzara mükemmel….
Tüm sarıkamışlılara merhaba diyerek yazılarıma başlıyorum sarıkamış sarıkamış oldugundan bu yana dünyada isminden söz ettiren bir ilçemiz olmasına ramen ne yazıkki hep yalınız bırakılmıştır ve atanan lar seçilenler sarıkamışa yeterli ilgiyi gösterememişlerdir tabiki bunu herkes biliyor ama ne yazıkki kimse dile getirmiyor özelikle karaurgan sarıkamışa nahiyelik yapan bir köyümüz ve karugana baglı olan o güzelim köylerimiz heh kendi kaderile başbaşa bırakılmıştır kars sarıkamışa sarıkamış köylerine sırtını dönmüştür özelikle karaurgan ve çevre köylere ben burada soruyorum sarıkamış çevresine ne zaman sahip çıkacak ben kurban çayırlı olarak sarıkamışımdan köylerime ve oradaki insanlarmızın unutulmamasını istiyorum en azından köylere hiç olmasa kanalizyonlarının vurulmasını ve o insanların da en azından gönülerini hoş tutmakda oşdur diyorum ve hatırlanmayı bekliyoruz umarım sarıkamış bizleri hatırlar.0505 492 11 45