Pedalla Türkiye 47.Gün ( Konya )

Mevlânâ Celaleddin-i Rumi?

28 Haziran 2007 Konya

Saat 9:00 gibi uyanıyorum ve okul toplanıyorum. Okul müdürünün odasına giderek teşekkür edip ayrılmak istiyorum. Ama müdür bey sağ olsun bana kahvaltılık şeyler getirmiş. Zeytin, peynir vs vs… 🙂 Bu güzel kahvaltıyı birlikte yapıyoruz ve ben her şey için teşekkür ederek okuldan ayrılıyorum. Saat 10:30 gibi otogara geliyorum. Dün bir an otobüse binip eve dönme fikri aklımdan geçiyor ve iyi ki öyle bir hata yapmamışım diyorum. 🙂 Güzel bir gün ve ben otogarda Ankara’dan gelecek olan Sercan’ı bekliyorum. İki saatlik beklemenin ardından saat 12:30 gibi geliyor. O tramvay ve bisiklet ile eve gidiyoruz. Bisikleti eve koyuyoruz ve biraz soluklandıktan sonra Mesut Girgiç Hocam ile buluşmak için dışarıya çıkıyoruz. Kampüse kadar gelip bizi alıyor.

Buradan sonra ilk adres Meram’da Etli Ekmek yapan bir durak oluyor. Sipariş ediyoruz ve gelmesini bekliyoruz. Bu arada tabi Mesut Hocam ve Sercan ile turdan konuşuyoruz. Sercan ile iki gün önce Ankara’da birlikteydik zaten. 🙂 Etli ekmeklerimiz geldikten sonra çeneler bu defa konuşmak yerine yemek için çalışıyor.

Güzelce karnımızı doyurduktan sonra ikinci durağımız ise Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin müzesi oluyor. Konya’ya gelipte ziyaret edilmeden dönülmemesi gereken bir yer burası. Etkileyici bir atmosferi var.

Müzeyi gezmek için içeriye giriyoruz. İçeride çalan müzik etlerinizi diken diken etmeye yetiyor. Çok büyüleyici bir yer gerçekten. Müze içerisinde fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyorum tabi.

Burası ise Mevlânâ Celaleddin-i Rumi’nin yattığı yer. Ne kadarda ihtişamlı duruyor…

Müzeyi dolaştıktan sonra dışarıda da fotoğraf çekmeye devam ediyorum.

Bu sırada Mesut Hocam ve Sercan ile hatıra fotoğrafımızı da eksik etmiyoruz. Bana baksanıza yollarda yana yana simsiyah olmuşum. 🙂

Mevlana Müzesinin dışından görüntüler…

Mevlana Müzesi fonunda Sercan ile fotoğraf çekiliyoruz. Konya’da ki misafirperverliği için çok teşekkür ederim…

Aynı teşekkürden bir tane de Mesut hocama tabi ki. Güzel bir gün geçiriyoruz sayesinde…

Arabaya biniyoruz ve Alaaddin Tepesine doğru yol alıyoruz.

tabi yolumuz üzerinde bulunan tarihi camiileri de ziyaret ediyoruz. Bu mimber tamamen el işlemesi ile yapılmış.

Aynı şekilde girişte ki işlemeler çok ince bir sanat gerektiriyor.

Alaaddin Tepesi altında bulunan Kılıçarslan Köşkünün bir parçası koruma için şemsiye altına alınmış. Bu da değişik bir görünüm sunuyor…

Alaaddin Tepesinde dolaşmaya devam ediyoruz.

Alaaddin Tepesinden indikten sonra güzel bir yerde hep birlikte künefe yiyoruz. Tatlı ile pek aram olmasa da bu ikramı geri çevirmiyorum. 🙂 Buradan sonra Mesut Hocam ile vedalaşıyoruz. Bizde Sercan ile birlikte Kule Site’ye gidiyoruz. Bura da güzel dondurmalarımızı yiyoruz ve gezintinin ardından eve doğru dönüşe geçiyoruz.

Tramvayda gün batımı yol alıyoruz ve eve gitmemiz pek uzun sürmüyor. Dün akşam saatlerinde burayı bisikletim ile gidiyordum ve siniri bir halde. Şimdi ise güle oynaya gidiyorum. 🙂 Güzel bir günün ardından akşama makarna ve domates suyu ile karnımızı doyuruyoruz. Yarın için plan yapıyoruz ve 22:30 gibi uykuya dalıyoruz…

Gün Toplam Km:26,53 | Ort. Hız: 21,5 | Max. Hız: 50,0 | Bisiklet Kullanma Süresi: 01:12:48

Tur Toplam Km: 3421,21

Sevgi ve Saygılarımla…

Pedalla Türkiye 47.Gün ( Konya )” üzerine bir düşünce

  • 25 Ocak 2011, 11:42
    Permalink

    şimdi olmuş…keyifler yerine gelmiş.senin morale ihtiyacın var taşıdelen kardeşim…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.