30 Ağustos 2014
Friedrichshafen fuar alanına ait kamp alanında güne uyanıyoruz. Bugünden itibaren Zürich’e doğru dönüşe geçiyoruz. Geldiğimiz yola göre farklı bir rotadan döneceğiz. Friedrichshafen limanından Konstanz şehrine geçeceğiz.
Bugün fuarda halk günü olduğu için sabahın erken saatlerinde ziyaretçiler gelmeye başlıyor. Görünen o ki çok kalabalık olacak. İyi ki dün gezmişiz, yoksa bugün çok zorluk yaşayabilirdik.
Kamp alanından ayrılıp limana doğru giderken kahvaltı yapmak için bir yere giriyoruz. Güzelce karnımızı doyurduktan sonra dışarı çıkıp hazırlanırken iki tane Brompton gelip duruyor yanımızda. Dahon’a göre farklı bir tarzı olan bu bisikletler çok güzel görünüyor.
Biraz inceleyip limana doğru yolumuza devam ediyoruz.
Bisiklet yolunda bisikletlilere özel trafik ışığında duruyoruz. Bunu yaparken ne kadar keyif aldığımızı bilmenizi isterim. 🙂
Hadi arkadaşlar kaldırın elleri, herkese selamlar buradan… 🙂
Limana gelince bilet gişesinde bisiklet için de bilet butonuna basıp ikişer biletimizi cebimize koyuyoruz. ‘Acaba bizi alırlar mı böyle’ endişesi olmadan gönül rahatlığıyla feribotu beklemeye başlıyoruz.
Sıramızı beklerken keyfimiz yerinde.
Bisikletlerimizi onlar için ayrılmış bölgeye koyuyoruz. Görevli, ‘Siz bana bırakın’ diyor 🙂 Feribot hareket etmeden önce bisikletler birbirine bağlanıyor. Biz hiç bir şeye karışmadan koltuklarımıza geçiyoruz.
Konstanz’a doğru yolculuğumuz başlıyor. Fotoğraf makinem elimde bol bol fotoğraf çekiyorum.
Tur arkadaşlarımın da keyfi yerinde. 🙂 Buraya kadar her şey süper gitti, bu şekilde devam eder umuyorum.
Ben daha bi keyifli, mutlu görünüyorum ama 🙂
Friedrichshafen’e son bakış…
Bu demir kule ne çirkindi öyle. Manzara izlemek için böyle bir yapı tuhafıma gitti doğrusu.
Zeplin uçuşuna devam ediyor…
Bir süre sonra Konstanz’a ulaşıyoruz. Feribottan inip şehri geziyoruz. Birkaç malzeme için bisikletçileri dolaşıyoruz.Bisikletçi ararken Vaude’nin mağazasını görünce dayanamayıp oraya da giriyoruz.
Birkaç bisikletçi, ouutdoor mağazası derken öğlen oluyor. Şehirdeki heykeller çok ilgimizi çekiyor. 🙂
Amcamın keyfi yerinde baksanıza.. 🙂
Konstanz’da öğle yemeğimizi yedikten sonra yola koyuluyoruz. Baya vakit kaybettik burada. Olabildiğince Zürich’e yaklaşmamız gerekiyor bugün çünkü yarın 14.40’da dönüş uçağımız var.
Konstanz’dan tırmanışla birlikte ayrılıp trafikten uzak yolları ve gelirken kullanmadığımız yolları tercih ediyoruz. Winterthur şehrine kadar oyalanmadan pedal çeviriyoruz. Tabii biz kendimizi kaptırdık Altan’ın peşinden hız yapıyoruz ya, bu arada Nil bize yetişmeye çalışıyor. 🙂 Sanırım hem bu yüzden hem de etrafa bakınırken, bir virajda bisiklet yoluna girişi kaçırıyor ve kaldırıma toslayarak düşüyor. Hemen geri dönüp önce bir kızıyorum, nasıl dikkat etmezsin diye ama bu tabii aslında çok korktuğumu gösteriyor. Dizi biraz yaralandı ama kırmadığına şükrediyoruz. 🙂 Bu arada geçen arabalar da durup yardım edebilir miyiz diye soruyorlar. Nil, üzgün bir suratla ‘tamam sorun yok’ deyip teşekkür ediyor. O da çok korktu tabii.
1-2 saat daha ilerledikten sonra bir kamp alanına yöneliyoruz.
Kamp alanında görevli kimseyi bulamayınca işletmeciye ulaşılan duvar telefonundan iletişime geçiyor Nil. ‘Siz çadırınızı kurun ben daha sonra geleceğim’ dediği için biz de gidip karavanların önündeki çimlerin üstüne çadırlarımızı kuruyoruz. Burada başka çadır yok acaba sorun olur mu diye de tedirgin oluyorum hala ama adam gelince ücretleri ödüyoruz ve hiç sorunsuz duşlara yöneliyoruz 🙂 Sonrasında, aldığımız yiyecekleri kamp alanına ait bankta bölüştürüp akşam yemeği niyetine karnımızı doyuruyoruz.
Bir ara Nil, karavanda kalan bir anne-kızla sohbete başlıyor. Daha doğrusu onlar Nil’e laf atmış: ‘Siz hangi dilde sohbet ediyorsunuz?’ diye. Nil, ‘Biz Türküz’ deyince çok şaşırmışlar. Hem bizi Türk’e benzetememişler hem de bir bayanın böyle özgürce, üç erkekle yola çıkabilmesine inanamamışlar. ‘Çünkü herkesin kendine ait çadırı var, yani yanında sevgilisi olmayan bir Türk bayan özgürce seyahat edebiliyormuş…’ Biz çok güldük tabii bu cümleye ama Nil cevabını güzel vermiş zaten: ‘Siz Türkiye’yi çok yanlış biliyorsunuz demek ki. Biz de gayet normal bu. Özgürüz tabii ki….’ diye devam eder ve yanımıza gelen Nil espriyi patlatır: ‘Üç yakışıklı erkekle seyahat etmemi çok kıskandılar’ der. 🙂
Çadır önü sohbetimizden sonra, akşam çok geç olmadan çadırlarımıza çekiliyoruz…
Tur Verileri;
Toplam Km: 55.6 km | Toplam Sürüş Süresi: 03:40:43
Max. Hız: 53.3 km/h | Ort. Hız: 15.1 km/h
Max. Sıcaklık: 33,0 c° | Ort. Sıcaklık: 25,0 c°
Toplam Yükselme: 410 m | Yakılan Kalori: 1266 cal
Friedrichshafen – Winterthur Güzergâh ve Yükselti Haritası;
Sevgilerimle…