Mekke – Roma Bisiklet Turu 10.Gün ( Al Himma – Şam )

16 Nisan 2011 Al Himma – Şam

Merhaba Arkadaşlar,

Ürdün’de son sabahımıza da huzur ile uyanıyoruz. Dün olduğu gibi bugünde çok güzel bir gece geçirdik. Hatta bugün üstümüzde açıktı. Kıl çadır vs yoktu yani. Ağaç altında deliksiz ve korkusuz bir uyku. 🙂 Saat 8:00’de kahvaltı yapmak için hazırlanıyoruz. Bütün herşeyimizi topladık ve 9:00’da gelecek olan otobüsümüze yüklemek için bekliyoruz. Bugün otobüs ile Suriye’ye geçeceğiz. Artık Ürdün’de son günümüz.

Uyandıktan sonra biraz çevreyi fotoğraflıyorum yine.

Dün gezindiğim yerler su ile dolmuş. Nasıl olduğunu hiç bilmiyorum ama su seviyesi yükselmiş ve dün ağaçların arasında dolaştığım yer sular altında kalmış.

Havuzun suyunun geldiği yer burası, sürekli bir devir dayım oluyor.

Tesisin içinde dolaşan kazlar. Arada saldırdılar da bana, o nedenle pek yaklaşamadım.

Buradan ayrılmadan önce tesis sahibi ile hep birlikte hatıra fotoğrafı çekiliyoruz.

Otobüsümüz geliyor ve bisikletlerimizden başlıyoruz yüklemeye. Bu otobüs bizi Şam’a kadar götürecek. Ama öncesinde Ürdün’de biraz gezeceğiz.

Bisikletlerin ardından çantalarımızda yükleniyor ve artık harekete hazırız. Otobüsümüze binerken pasaport kontrolünden geçiyoruz gün lideri tarafından. 🙂 Sınırda sorun olmaması için kontrol yapılıyor yani.

Al Himma’dan ayrılıyoruz ve Gadara’ya doğru gidiyoruz. Son kez Al Himma’yı fotoğraflıyorum.

Durağımız Gadara’da bulunan Umm Qais tarihi şehri oluyor. Otobüsümüzü park alanına çektikten sonra şehri dolaşmaya koyuluyoruz. Buradan sonra sizi bu tarihi şehir fotoğrafları ile baş başa bırakıyorum.

Cırcır ses çıkartan böceklerin hepsi bir yerde. Yanlarına gidince sesi kesiyorlar tabi.

Bahar burada bütün yüzünü göstermiş ve her yer yeşil ve çiçekler ile dolu. Papatyalarda çok ama çok güzeller. Tabi kopartıp seviyor, sevmiyor yapmasam olmaz. Seviliyor muşum meğersem, öyle çıktı papatya falımda. 🙂

Çevrede birçok sürüngen dolaşıyor. Bizi görenler hemen kaçıyorlar taşların altlarına, uzaklardan bir kaçını yakalayabiliyorum. Ama her an kaçmaya hazır halde…

Diken çiçekleri…

Yine bir sürüngen bana bakıyor. En ufak hareketimde anında yok olacak…

Aşağıda görmüş olduğunuz fotoğraf ise tamamı ile İsrail toprakları. Celili Denizi ve Tiberias şehri. Bir süre izliyoruz ve sonra gezimize devam ediyoruz.

Ürdün parası dinar… Son kalan dinarlarımız, bunları da çıkışta gümrüğe vereceğiz.

Sınıra doğru yola çıkıyoruz ve son bir yere daha uğrayacağız.

Organik üzümlerin üretildiği ve bunların şaraba dönüştürüldüğü bir tesise geliyoruz. Bizlere bağı gezdiriyorlar ve bağları suladıkları su havuzunu gösteriyorlar. Burası çok önemli ki, su havuzunda bir çok balık var. Ama bu balıklar yenmiyor. Havuzda bulunan suda ki zararlı mineralleri yemeleri için suya atılmış balıklar. Anlayacağınız bağların sulandığı su bile organik. O nedenle çok değerli şaraplar üretiliyormuş bu tesiste.

Burada da ekibimiz ve tesis sahibi ile topluca fotoğraf çekiliyoruz.

Son kez bende kendimi çekiyorum ve artık yola çıkmaya hazırız.

Günün son fotoğrafını Ürdün – Suriye sınır kapısında çekiyorum. Buradan sonra Suriye bölümüne kadar fotoğraf çekmek yasak. Neden yasaklarlar çok merak etmişimdir, ama hiç bir sonuca ulaşamadım.

Epey vakit geçiriyoruz sınırda. Ürdün tarafından polis arkadaşlarımızında yardımı ile hızlıca çıkış yapıyoruz. Ortak bölgede ilerledikten bir süre sonra Suriye sınır kapısına geliyoruz ve pasaport işlemleri için içeriye gidiyoruz. Alican ve ben Türk Vatandaşı olduğumuz için vize sorunumuz yok ve Suriyeli dostlarımızın da sıcak kanlılığı ile kısaca hallediliyor işlemlerimiz. Hollandalı dostlarımızın işlemleri biraz uzun sürüyor ve ekipden iki arkadaşımızın pasaportunda sorun çıkıyor.

Pasaportlarında İsrail’e ait bagaj fişleri varmış. O nedenle bu iki arkadaşı Suriye’ye almıyorlar. Arkadaşlarımız da mecburen Amman’a geri dönüp, Türkiye’ye uçacaklar. Gaziantep’ten tekrar aramıza katılacaklar. Tabi bu durum ekibin biraz keyfini kaçırıyor.

Birkaç saat süren giriş işleminden sonra Suriye’ye giriş yapıyoruz ve Şam’a kadar otobüsümüz ile yol alıyoruz. Hava karardığı için artık çekecek birşeyde bulamıyorum ve uykuya dalıyorum.

Şam’a geldiğimizde saat 8’i geçiyordu ve hemen otele yerleşip akşam yemeği için dışarıya çıkıyoruz. Yarım saatten fazla yürüyoruz ve güzel bir yerde yemeğe oturuyoruz. Güzel birkaç semah gösterisi de izliyoruz yemekle birlikte. Sonrasında otelimize dönüp uykuya geçiyoruz.

Yarın Suriye’de ilk pedal günümüz olacak  ve çok heyecanlıyım. Öğlene kadar Şam’ı gezeceğiz ardından yola çıkacağız.

Sevgi ve Saygılarımla…

Mekke – Roma Bisiklet Turu 10.Gün ( Al Himma – Şam )” üzerine 2 düşünce

  • 10 Haziran 2011, 11:30
    Permalink

    güzel yerler ama yeşil çok az<…enterasan yerler.paylaşım için tşk.ler

  • 10 Haziran 2011, 19:22
    Permalink

    İlk fotğrafa atlamak istedimm valla:)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.