Pedalla Türkiye 5.Gün ( Malatya – Doğanşehir )

Kıl Payı

17 Mayıs 2007 Malatya ? Doğanşehir

Uyanıyorum ve el yüz yıkadıktan sonra otelden çıkış yapıyorum. Arıkan?ın iş yeri buraya çok yakın. Hemen yanına gidiyorum ve birlikte kahvaltı yapıyoruz. Kahvaltı menümüz ise mercimek çorbası ve bol miktarda ekmek. Ardından bütün her şey için teşekkür ediyorum ve Malatya?dan ayrılmak üzere yola çıkıyorum. Bugün yine yalnızım ve durağım çok uzak olmayan Doğanşehir. Malatya Otogarının önünden geçiyorum.

Saat 8 buçukta Malatya?yı geride bırakıyorum. Yazıhan, Hekimhan kavşağını geçer geçmez karşımda dev bir U harfini andıran yol çıkıyor. Gideceğim yeri karşıda görüyorum. Aynı zamanda buraya bir köprü inşa ediliyor. Kaç yıl sonra açılır tabi bilmiyorum.

İniş ve çıkışın ardından düz yolda tempolu şekilde yol alıyorum. Yolda yer yer yol yapım çalışmaları var ve dar. Dikkatli bir şekilde yol aldıktan sonra Adıyaman ? Kayseri yol ayrımına ulaşıyorum. Benim gideceğim güzergâh Adıyaman yönü olduğu için düz devam ediyorum.

Doğanşehir’e 37 Km daha yolum var…

Yol yapım çalışması burada da devam ediyor. Bir süre ilerledikten sonra ilk molamı Cumhuriyet köyünde bir petrol istasyonunda veriyorum. Susuzluğumu gidermek için maden suyu içiyorum. Biraz da dinlendikten sonra tekrar yola koyuluyorum. İnişli çıkışlı yolda eğlenceli şekilde ilerliyorum. Bazen güzel bir manzaranın fotoğrafını çekmek için, bazense çalan telefonuma cevap vermek için duruyorum. Birden yanımda bir araç beliriyor ve bana Kayseri yolunun burası olup olmadığını soruyorlar. Bende maalesef yanlış yoldasınız, hatta yirmi km kadarda fazladan gelmişsiniz diyince yanındaki arkadaşına söylenerek geriye dönüyor. Yoluma devam ediyorum ama tekrar telefonum çalıyor. Yol çok dar olduğu için yol kenarına geçiyorum ve arayan arkadaşımla konuşuyorum. Ona buraları anlatıyorum,  yolları anlatıyorum, sevincimi paylaşıyorum. En çokta evi ve ailemi özlediğimden bahsediyorum. Beş gündür uzağım evden. Özlem duygusu biraz duygusal yapıyor beni ve o ara gözümden bir damla yaş akıyor. Konuşmayı daha fazla uzatmadan kapatıyorum ve tekrar yoluma dönüyorum.

Her ne kadar özlem olsa da mutluyum. Suyum bitmek üzere, hemen yol üzerinde bir köyün marketinde duruyorum. Su almak için markete giriyorum ve çıktığımda bisikletim başında birkaç tane çocuk ile karşılaşıyorum. Karşıdaki okulun öğrencileri olduklarından bahsediyorlar ve ardından başlıyorlar bana klasik soruları sormaya. Bende her zamanki gibi başlıyorum bisikletin yararlarını anlatmaya. Birer tane de broşür veriyorum ve hareket ediyorum. Önümde çok güzel bir iniş var. Salıyorum yoldaşımı aşağıya doğru. Doğanşehir?e yaklaşmak üzereyim, çok yolum kalmadı. Havada ki kara bulutlar hiç iyi görünmüyor. Her an her şey olabilir. Yağmur yağsın istemiyorum. Öğleden sonra saat bir dolaylarında Doğanşehir kavşağına varıyorum.

Buradan 4 km daha gittikten sonra Doğanşehir?de olacağım. Kavşaktan dönüyorum ve inişli çıkışlı yolda merkeze doğru ilerliyorum. Bir yandan da tenime değen yağmur damlalarını hissediyorum. Bu hiç iyi bir haber değil. Biraz daha sabır diyerek asılıyorum pedallara.

Nihayet varıyorum merkeze ve ilçe halkına belediyeyi soruyorum. Belediyeyi bulmaya çalışırken ilçeden birkaç fotoğraf çekiyorum.

Belediye buluyorum ve bisikletimi duvara yaslayarak belediyeden içeri giriyorum. Girmemle birlikte öyle bir yağmur başlıyor ki tarifi mümkün değil. Kısa bir süre içinde doluya dönüyor. Yağmurdan kıl payı kurtuluyorum. Belediye başkanını ziyaret ederek projemden bahsediyorum. Bir adet broşürümden takdim ederek, konaklama konusunda yardımcı olmalarını istiyorum. Belediye başkanı beni son cümleme kadar dinliyor ve hemen bir personel ile belediyenin arka tarafında bulunan öğretmenevine yönlendiriyor. Belediye personeli Mehmet Ağabey ile kısa bir muhabbet ediyoruz ayaküstü. Beni üç kişilik bir odaya veriyorlar. Yatağıma yerleşiyorum, üzerimi değişiyorum ve son olarak ise yoldaşıma yer bulmak gerekiyor. Mehmet Ağabeye sabaha kadar bisikletim nerede kalabilir diye soruyorum. Bu konuda da bana yardımcı oluyor ve belediyenin bir odasına koymamı söylüyor. Sabaha kadar nöbetçi olduğu için merak etmemem gerektiğini de cümlesinin sonuna ekliyor tabi. Diş fırçamı, tıraş takımımı ve birkaç kıyafet aldıktan sonra odaya yerleştiriyorum bisikletimi. Bu arada dışarıda yağmur tüm şiddeti ile devam ediyor.

Gerçekten de kıl payı kurtulmuşum yağmurdan. Biraz daha geç kalsam sırılsıklam olacakmışım demek ki. Şanslı günümdeyim anlaşılan. Belediyenin önünde yağmurun biraz olsun şiddetini azaltmasını bekliyorum. Bir süre bekledikten sonra biraz olsun azalan yağmuru fırsat bilerek atıyorum kendimi dışarıya.

Birkaç kişiye buraların neyi meşhurdur diye soruyorum. Ama çok net bir cevap alamadığım için gözüme ilişen bir lokantaya gidiyorum. ?Doğanşehir Tadım paça ve çorba salonuna? oturuyorum. Bugün çorbadan başka bir şey girmeyecek mideme anlaşılan. Tercih etme sebebim tabi ki ekonomik olması. Paça çorbasını pek sevmediğim için bir kâse Mercimek çorbası ısmarlıyorum kendime. Çorbaya bir buçuk lira ödüyorum ve ardından Doğanşehir?i gezmek için dışarı çıkıyorum. Yağmur iyice azalmış. Bir aşağı, bir yukarı derken gezecek pek bir yerde bulamıyorum. İnternet kafe ilişiyor gözüme ve bloğuma bir şeyler karalamak için hemen giriyorum. O gün yazmış olduğum günlüğümden alıntı;

?5.Gün Doğanşehir?

Bugün sabah Malatya?yı terk ettim. Yine yalnızım. Yol yine inişli çıkışlı ve çok da sakin değil. Ama zevkli bir yol. Yavaş yavaş gidiyorum. Bugün Doğanşehir?de konaklamam gerekiyor planıma göre. Doğanşehir?e varıyorum ve Belediye Bşk. ile görüşüyorum. Sağ olsun öğretmenevinden yer ayarlıyor bana. Ben öğretmenevine girer girmez bir yağmur başlıyor sormayın. Dolu yağıyor bir süre. Allah?a şükür iyi yetişmişim.

Yarın Allah?ın izni ile Gölbaşı?ya gitmek üzere buradan çıkacağım.

Sevgiler??

Bu arada internette arkadaşlarım ile görüşme şansımda oluyor. Biraz olsun hasret gideriyorum. Dışarıda yağmur yine başladı. Yarına kadar inşallah diner diye dua ediyorum.

İnternet kafeden çıkarak öğretmenevine doğru gidiyorum. Hava şiddetini bir arttırıp bir azaltıyor. Yarın ola hayır ola. Giderken biraz meyve alıyorum vitamin ihtiyacını karşılamak için. Vitamin ilacı almak için ayırdığım paramı taze sebze ve meyveden yana kullanıyorum. Doğru bir seçim yaptığımı günler sonra anlıyorum tabi. Odamdayım ve yatağıma uzandım biraz. Uyumuşum birkaç saat kadar, hava hala aydınlık. Yağmurun durmuş olduğunu fırsat bilerek tekrar çıkıyorum dışarıya. Biraz gezindikten sonra tekrar odama geri dönüyorum. Bir süre odamda oturuyorum, üç kişilik oda da kalıyorum ama henüz kimse ile karşılaşmadım. Bisküvi ve meyve suyu ile karnımı doyuruyorum. Ardından meyvelerimi de yiyorum. Çok geçmeden yaşlı bir amca geliyor ve namaz kılıyor. Bende dişlerimi fırçalamak ve tıraş olmak için öğretmen evinde ortak kullanılan lavaboya gidiyorum. Döndüğümde amca yatmıştı bile, bende yapacak bir şey olmadığı için günün analizini not alarak akşam saat 9 gibi yatıyorum.

Yol Bilgileri

Doğanşehir?e ulaşmak için Malatya?dan Adıyaman yönüne gitmek gerekiyor. Yaklaşık 45 km sonra Doğanşehir kavşağını görebilirsiniz. Ana yoldan 4 km kadar içeride kalıyor. Yol ise yer yer inişli çıkışlı ve dar. Yolun manzarası ise güzel ve eğlenceli. Yol üzerinde çeşme sayısı birkaç köy dışında çok fazla değil. Yola çıkarken tedarikli olmak gerekiyor.

Gün Toplam Km: 58,30 | Ort. Hız: 16,5 | Max. Hız: 50,1 | Bisiklet Kullanma Süresi: 03:31:41

Tur Toplam Km: 390,91

5.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Malatya-Doğanşehir); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?

Sevgi ve Saygılarımla…

Pedalla Türkiye 5.Gün ( Malatya – Doğanşehir )” üzerine 7 düşünce

  • 19 Ağustos 2010, 01:04
    Permalink

    Serkancım valla süpersin.Senin başarını azmini tüm TÜRKİYE nin paylaşmasını diliyorum.Sessiz sedasız ilerlediğin her kilometre için seni canı gönülden kutlarım.Seggiler saugılar.Yolun açık olsun.

  • 19 Ağustos 2010, 01:51
    Permalink

    Dizi devam ediyor.. =) Gerçekten şansın varmış.. İyi kurtulmuşsun abicim.. Zevkle ve merakla takip ediyoruz ve gelecek bölümleri bekliyoruz..

  • 19 Ağustos 2010, 10:56
    Permalink

    Umarım bu sanşın devam eder ilerde.takipteyiz…

  • 19 Ağustos 2010, 12:01
    Permalink

    Malatyaya bir daha yolun düşerse seni misafir etmekden mutluluk duyarız,malatyadan sevgiler…

  • 20 Ağustos 2010, 11:21
    Permalink

    KIl payı felan olnunca bende köpek felan kovaladı zannettim :):) meğerse yağmurmuş:):)

  • 20 Ağustos 2010, 19:39
    Permalink

    Günlüklerini(1-5) zevkle okudum ,anlatımında ,fotoğraflarda çok güzel sayende oraları senle geziyormuş hissini kapıldım bu güzel paylaşım için sana çok teşekkür ediyorum .Köpekler olmasaydı çok daha zevkli bir gezi olacakmış geçmiş olsun .Pedalına kuvvet.sevğiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.