Değerli dostlar merhaba,
Muğla Karabağlar yaylasında doğa ve tarih ile iç içe yapılan bir gezimi sizlerle paylaşmak istedim. Karabağlar yaylası Muğla şehir merkezine yaklaşık 2 km mesafededir. Muğla ile Karabağlar yaylası hemen hemen iç içedir.
Karabağlar yaylası girişi. Muğla ve Karabağlar yaylasının rakımı (Denizden yüksekliği) yaklaşık 650 m.?dir. Karabağlar yaylası yaz aylarında Muğla?dan daha serin olmaktadır.
Yayla girişinde yol ikiye ayrılır. Ben sağ taraftan yoluma devam ederek büyük bir daire çizerek aynı noktaya geleceğim. İlk durağımız Allan Kavağından sonra Gökkıble kahvesi olacak. Yaylada kışa hazırlık başlamış. Kışın hayvanların yiyecekleri samanlar damlara çekilmeye başlanmış bile.
Kısa bir süre sonra Gökkıble kahvesine varıyorum. Kahvenin tarihçesi.
Gökkıble kahvesinin şu anki durumu.
Kahvenin hemen karşısındaki yolun kenarındaki bulunan caminin durumu oldukça iyi. 1960 lı yıllarda o zamanki sahipleri tarafından cami ye minare inşa edilmiş.
Bu noktadan sonra asfalt bitip stablize yol başlıyor. Keyifle pedallıyor, Bakkallar kahvesine doğru yavaş bir şekilde ilerliyorum.
Bakkallar kahvesi avlusunda büyük bir çınar ağacı gölgesinde bulunuyor. Kahvenin avlusu sanırım içkili bir mekan olarak kullanıldığından çevresinde ki ev halkına rahatsızlık vermemesi için yükset tahta çitle örülmüş.
Bakkallar kahvesini arkamda bırakarak Hacı Ahmet kahvesine doğru devam ediyorum. Ancak tarih buram buram tarih kokan Muğla bacaları ilgimi çekiyor.
Yaylanın sıcak yüzleri kapılar. Birbirinden güzel ve çok doğallar.
Hacı Ahmet kahvesine kısa bir süre sonra ulaşıyorum.
Ve ardından bir sürpriz ile karşılaşıyorum. Bisiklet yolu tabelası. Muğla belediyesi çok güzel bir çalışma yapmış. Karabağlar yaylasının bisiklet ile gezilebilmesi için çeşitli köşe başlarına bisiklet yolu tabelaları asılmış. Yayla kültürünü yakından görmek için olumlu bir yaklaşım teşekkürler Muğla belediyesi.
Kıvrıla kıvrıla yeşillikle içerisinde ilerleyen yolu ve bisiklet tabelalarının gösterdiği yöne doğru inanılmaz bir keyf içerisinde ilerliyorum. Sık sık fotoğraf çekmek için duruyor kısa molalar veriyorum. Manzara ve kuşların şakımaları inanılmaz.
İlgimi çeken her ahşap kapıyı fotoğraflıyorum.
Karabağlar yaylasında evleri bulunan minik bisikletçi kızımız.
Yola eşsiz yeşillikler arasında devam ediyorum.
Karabağlar yaylası Anıtlar Kurulu tarafından sit alanı ilan edilmiş. Kuruldan izin almadan bir çivi bile çakamıyorsunuz. Sanırım bu evde Anıtlar kurulundan olur bekliyor.
Vakıf kahvesine doğru ilerliyorum. Hiçbir gezimde bu kadar çok fotoğraf çekmemiştim.
Büyük Çınarların altında serin serin bekleyen Vakıf kahvesi.
Geldiğim yol, bisikletim dinlenirken.
Vakıf kahvesini ardımda bırakarak Süpüroğlu kahvesine doğru ilerliyorum.
Muğla’nın simgesi olmuş bacaları.
Karabağlar yaylasında bir tütün tarlası.
Bisiklet ve ahşap kapıyı görünce dayanamadım.
Sağ taraftaki yapı yeniden restore edilmiş Süpüroğlu kahvesi.
Süpüroğlu kahvesinden bazı görüntüler.
Süpüroğlu kahvesinden Keyf Oturağı kahvesine dağru pedallıyorum.
Karabağlar yaylasında en beğendiğim irimlerden (çıkmaz sokak) bir tanesi.
Keyf Oturağı kahvesi.
Berberler Kahvesi.
Dönüş yolundayım Muğla’ya yaklaşıyorum.
Bir gezi daha burada sona erdi. Ben çok keyf aldım umarım sizlerde keyf alırsınız dostlar.
Yakında tekrar başka bir gezide görüşmek dileği ile.
Gönderen : H.Can DEMİREL
Sevgili Can Abicim,
Muhteşem manzaraları bizlerle paylaştığın için çok çok teşekkür ediyoruz. Bu sıcak yaz gününde ağaçlar altında bizlerde serinledik.
Sevgi ve Saygılarımla…
Serkan TAŞDELEN
Cok harika bir gezi sunumu.Her yonuyle guzeldi. resimleri tekrar tekrar inceleyeceğim.Emeginize degmiş.Sagolun. basarılar.
Çok beğendim.Yayla ve resimler çok güzel.Bizlerde sayende oraları gezdik.
Ah ah öğrencilik yıllarımda az pedallamadım oraları günlük, idmanlarımdı oralar benim. Sonu kötekliden çıkıp yurdun onünden besyodan geçerek yola bağlanırıdım bu yollarda. Çok özlemişim en az 4 yıldır gezmiyordum en kısa zamanda planlıyorum tekrar gezmeyi. Sayenizde biraz daha yaad ettik. Ayaklarınıza sağlık.
gurbetteki muğlali olarak bu harika görüntüler için teşekkür ederim.ellerinize sağlık…..
Güzel dilekleriniz için bende teşkkür ederim dtlar…
sevgili hemşerim güzel yazını ve resimlerini okuyup tek tek baktım çok beğendim yalnız Kır Kahvesi ,Kadı Kahvesi,Kozlu Kahve,Narlı Kahve, yi uğramamışsın .Gerçi Muğla Belediyesi de unutmuş gözüküyor.Kadı Kahvesi şuan Yaylanın en bakımsız ve sahipsiz kahvesi.Yeni güzergahlarıda tanıtırsan eski Muğla kültürünü daha iyi tanıtmış olursun.Bu benim görüşüm saygılar.
bende muğlalıyım arkadaşım ama hiç buraları bilmiyodum ve bu yüzden çok utandım bu güzellikleri görmediğim için en kısa zamanda gideceğim inşallah
yalnız tam nerden gidildiğini tarif etmeni istiyorum
İnanın yaylanın güzellikleri sadece bunlar değil. Yaz aylarında yaylada yaşadığımdan dedim. Ama yinede elinize sağlık güzel calışma.
bende hacıahnet ıle narlı kahve ortasında yıllarca oturdum cok guzel bır calısma etmıssınız tesekkurler
güzel muğlamızın nadide yeşil alan doğal park doğal sit yeşil karabağlar toprağı ile irimleri ile yurtları ile kuyuları ile gargeçleri ile gavunu ili eski tütün üreticiliği ile gavurma sucuk sakattat larıile dut ağaçları ile böber badılcan domat bahceleri ile domates salcaları ile böber kurutmaları ile orman üzümleri ile desdi suları ile tandır ocakları ile yufga kabamurlu şaç börekleri ile cevizli besdel suçukları ile doban üzüm göfdeleri ile bol börülceli acılı darhanaları ile olak kuzu ergeç keçi ağılları ile kuzulu kapıları ile şişe irim üstü dalları ile şarambolları ile EVLİYA ÇELEBİ nin gara balar seyehatnamesi ile H. CAN DEMİRELİN FOTĞRAFLARI VE ANI YAZILARI İLE ben nacizane müşteba karaman oğlunun yorumları ile saygılarımla müşteba karamanoğlu
bizde bu akşam gideceğiz inş. çok güzel yerler.