Pedalla Türkiye 27.Gün ( Arhavi – Rize )

Yağmur ve yine yağmur

08 Haziran 2007 Arhavi ? Rize

Ömrüm boyunca unutamayacağım bir gün geçiriyorum bugün. Ömrüm boyunca bu kadar ıslandığımı hatırlamıyorum. Müthiş bir yağmur ve çaresizlik gün boyunca beni yalnız bırakmadı. Sabah 6?da uyanıp hazırlanıyorum. Dün geçirdiğim kaza nedeni ile omzumda hafif bir ağrı var. Üstelemiyorum ve geçip gider diyerek hazırlanmaya devam ediyorum. Yarım saat içinde yola hazır hale geliyorum ve Arhavi?den birkaç kare çektikten sonra yola çıkıyorum.

Rize – Artvin yönü… 🙂 Gelinen ve gidilecek olan yol.

Karşımda ki bulutlar hiç ama hiç iyi görünmüyor. Karadeniz?deyim artık, yağmur bir gün, bir yerlerde yakalayacak beni biliyorum. Çay fabrikalarının yanından geçerken kokusunu sonuna kadar içime çekiyorum.

Çaykur Çay Fabrikası…

Hala kahvaltı yapmadım, iştahım yok her nedense. Fındıklı ilçesini geride bırakıyorum hızla. Yol manzarası ise Karadeniz.

Fındıklı…

Önümde ki ilk ilçe Ardeşen?e kadar durmadan pedallıyorum. Yolumu yarıladım sayılır ama hala kahvaltı için uygun bir yer bulamadım. Ardeşen merkeze girerek bir pastanede çay ve poğaça ile kahvaltımı yapıyorum.

Kahvaltının ardından kapalı havayı bir an önce atlatmak için vakit kaybetmeden tekrar pedallamaya başlıyorum. Pazar?a kadar fotoğraf için bile hiç durmuyorum. Pazar ilçesinden birazcık soluklanmak için duruyorum. Ardından yine Rize?ye doğru pedal çevirmeye başlıyorum. O kadar seri geçiyorum ki ilçeleri sadece yüzeysel seyir ile yetiniyorum.

Pazar?ı çıkalı daha 5 km kadar olmuştu ki ilk yağmur damlası düştü üzerime. Çok geçmeden iki, üç, dört damla derken üzerime yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya başladı. Şanslıyım ki hemen önümde uzanan tünelin başında, çay tarlasının altında bir kahvehane var. Hemen sığınıyorum. Yağmur tüm şiddeti ile devam ediyor. Ucuz yırttım anlaşılan, bu yağmur altında 5 dakika daha gitsem sucuk gibi olurdum. Saat sabahın 10?u ve ben kahvehanede yağan yağmurun dinmesini bekliyorum.

Ben beklerken Yoldaşımda dinleniyor…

Sığındığım Kahvehane…

Geldiğim Pazar yönü, yağmur bir bastırıyor, bir duruyor…

Oturduğum yerden izlediğim manzara.

Yağmurun şiddetini en iyi gösteren fotoğraf budur sanırım.

Bu bekleme esnasında kahvedeki Karadenizli halkı ile muhabbete başlıyoruz. Turumdan kısaca bahsettikten sonra yağmurdan konuşmaya başlıyoruz. İki aydır yağan ilk yağmur olduğunu söylüyorlar ve ben şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Ne kadar bereketli pedalım varmış meğer. Bereket ile geldim Karadeniz?e.

Saatim 12 oldu ve ben hala yağmuru bekliyorum. Karnım acıkıyor ve kahvenin bitişiğinde bulunan marketten kaşar peyniri ve zeytin alıyorum. Sıcak çay ile afiyetle indiriyorum mideme. Nihayet üç saat beklemenin sonunda yağmur duruyor ve bende hemen yola koyuluyorum. Tüneli dikkatli bir şekilde geçtikten bir süre sonra Çayeli?ne varıyorum. Tabi ağzımda mırıldandığım türkü belli.

?Çayeli?nden öteye gidelum yali yali,

Sırtımdaki sepetun ben olayım hamali,?

Çayeli?ni çıkar çıkmaz yağmur yine başlıyor. Gündoğdu?ya kadar hafif yağmur altında gidiyorum. Ama yinede sırılsıklam oldum. Rize’ye 18 km yolum kaldı.

Yağmur şiddetini artırınca bir evin önüne sığınıyorum. Bir sürede burada bekliyorum ve hava diner gibi olunca tekrar çıkıyorum yola. Ama şanssızlığım üzerimde ki biraz gittikten sonra yine başlıyor. Hem de ne yağmur. Bu defa sığınacak yerde bulamıyorum. Rize?ye çok az yolum kaldı ve tünel gibi bir yola girdim. İki tarafım yüksek çitlerle çevrili ve yolda dışarıya çıkacak hiçbir delik yok. Aşırı derecede sinirleniyorum ve sinirimden pedala daha fazla yükleniyorum. Üzerime boşalan yağmura inat, lastiğin yerden attığı suyu da suratıma yiyorum. Sinir küpü bir şekilde biran önce şu kafesten çıkmak istiyorum. Rize merkeze kadar bu şekilde ilerliyorum. Nihayet bir kavşak çıkıyor karşıma ve oradan merkeze giriyorum. İlk iş olarak belediyeyi buluyorum. Belediyenin önüne çekiyorum bisikletimi. Islak bir şekilde belediye başkanını ziyarete çıkıyorum. Başkan olmadığı için özel kalem müdürü ile görüşüyorum. Projemden bahsettikten sonra basın için birkaç fotoğraf çekiliyoruz.

Bu arada Rize?de görevli Kaçkar TV çalışanı Gençağa Beyi arıyorum. Bana kalacağım oteli tarif ediyor ve ıslak şekilde daha fazla vakit kaybetmeden otele gidiyorum. Beşikçi Otel 202 numaralı odamda üzerimdekileri çıkartıp sıcak bir duşa giriyorum. Duşun ardından kuru kıyafetlerim ile çok mutluyum. Kirlenen çamaşırları ise otelin yıkama servisine teslim ediyorum. Sabaha kadar yetişmesi için rica ediyorum. Dışarıda hafif hafif yağan yağmura inat, kuru kıyafetlerim ile Rize?yi gezmeye çıkıyorum. Küçük bir lokantada akşam yemeğimi yiyorum, ardından internet kafeye giderek günün özetini yazıyorum günlüğüme. Saat akşam 8 dolaylarında otele geri dönüyorum ve Gençağa Beyi beklemeye koyuluyorum. Çok geçmeden geliyor ve tanışıp sıcak çaylarımızı yudumlarken projemden bahsetmeye başlıyorum. Bir saat kadar vakit geçiriyoruz, ardından Gençağa Beyi uğurluyorum ve odama çıkıp rahat bir uykuya hazırlanıyorum. Zorlu bir günün ardından kuru ve rahat yatağımdayım.

Yol Bilgileri

Arhavi ? Rize arası yaklaşık 80 km dolaylarında. Yol tamamen yeni yapılan ?Karedeniz Otoyolu? üzerinde gidiyor. Karadeniz?in tahrip edilerek yapılan yolda, görülecek pek bir manzara kalmamış. O nedenle hızla ilerleyebiliyorsunuz. Rüzgârı da arkanıza alırsanız 25 ? 30 ortalama ile seyredebilirsiniz. Fındıklı, Ardeşen, Pazar ve Çayeli yol üzerinde bulunan ilçeler. İhtiyaçlarını karşılayabileceğiniz yerler yol üzerinde çok bulunuyor. Bu konuda sıkıntı yaşanmayacaktır. Son olarak yol boyunca bir çıkış bulunmuyor.

Gün Toplam Km: 81,62 | Ort. Hız: 17,7 | Max. Hız: 32,0 Bisiklet Kullanma Süresi: 04:47:10

Tur Toplam Km: 1888,93

27.Gün Harita ve Yükselti Tablosu (Arhavi-Rize); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?

Sevgi ve Saygılarımla…

Pedalla Türkiye 27.Gün ( Arhavi – Rize )” üzerine 2 düşünce

  • 22 Aralık 2010, 22:25
    Permalink

    belkide şimdi anlıyorum neden yağmuru sevmediğini….işte karadeniz…teşk.ler

  • 22 Aralık 2010, 22:39
    Permalink

    🙂 Haklısınız Semih hocam…
    Pedalla Türkiye turunun ilk günü ve bu 27.günü yağmura olan bütün kinimi doğurmuştur. 🙂 Çaresiz bir şekilde çevrilen o pedalı ne kadar anlatsam azdır.

    Sevgiler….

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.