Uludağ-Gemlik-Yalova Bisiklet Turu ? Bora Köse

Bu turu yapma heyecanı bir hafta önceden sarmıştı hepimizi. Daha önce de uzun turlar yapmıştık ama ilk defa böyle soğuk havada ve karda bisiklet sürecektik. Hafta boyunca eksiklerimiz giderdik, yiyecek ayarladık ve son hazırlıkları tamamladık. Yola çıkmadan bir gece önce bizim evde toplandık. Mert ve Osman?ın evleri Bursa?da olduğu için onlar erken gitmişlerdi. Genar da onların peşlerine takılıp bir gün önce gitti. Kerim, Ali, Özgür, Hilal, Elif ve ben de Pazar sabahı yola çıkacaktık. Kalan tek kişi olan Özkan da Pazartesi akşamı bize katılacaktı. Kişi sayısına kıyasla az sayıda olan bagajlara eşyaları yerleştirdik. Bagaj takmayan arkadaşlar da eşyalarının bir kısmını sırt çantalarında taşıdılar. Bagaj sıkıntımızı bizim emektar karınca hafifletti bir nebze de olsa.
Pazar sabahı erkenden otogara doğru yol aldık. 07:30 arabasında yerlerimiz ayarlanmıştı. Hilal?in memleketten getirdiği börekler de sabah kahvaltımız oldu.
Saat 13:00 gibi Bursa?ya vardık. Mert bizi otogarda karşıladı. Bisikletlere bagajları yükleyip hemen yola çıktık. Gezine gezine Beşevler?e, Mert?lerin evine vardığımızda saat 14:00?ı geçmişti. Osman ve Genar da orada karşıladılar bizi. Ve daha güzeli bizi karşılayan süper bi sofraydı. Mert?in anne babası Necla Abla ve Cemil Abi?ye misafirperverlikleri için tekrar teşekkürler. Üç gün boyunca yemekler, börekler, tatlılar ve sabah kahvaltılarıyla enerji kaynağımız oldular.
O günü Bursa?da yayan turlayarak geçirdik. Biraz da güç depoladık. Çünkü Pazartesi günü büyük tırmanış vardı, Uludağ.
Pazartesi sabahı saat 08:00?da pedal basmaya başladık. Dik başlayan tırmanışlar bizi biraz yordu ama inatçıydık. Ulu Çınar?da mola hepimize iyi geldi.
İlk 17 km hiç kar görmedik. Hava güzeldi ama rüzgar da bir o kadar zorladı hepimizi. Milli Park?a girdikten sonra biraz daha rahatladık ve molaların sayısı arttı. Fakat daha 11 km yolumuz vardı. Artık her taraf bembeyazdı. Ama yollar temizdi ve tırmanış rahat devam ediyordu. Kar, fazlalaşan molalara ayrı bir renk kattı. Son kilometrelerde grup bölündü ama saat tam 15:00 olduğunda herkes oteller bölgesine varmıştı. Biraz dinlendikten sonra minibüsle Bursa?ya döndük. Yemeğimizi yiyip ertesi gün için dinlenmeye koyulduk.
Salı sabahı yine 08:00?da minibüsle yola koyulduk. Bursa?da hava yağışlıydı. Özkan?ın da gelmesiyle grubumuz on kişi olmuştu ve tamamlanmıştı. Uludağ?a çıkarken karın daha da aşağılara yağdığını fark ettik. Çıktıkça kar kalınlaşıyor, yol da bembeyaz oluyordu. Karayolları araçları karı kürüyerek yolu temizliyordu. Kar yağışı gün boyunca hiç durmadı. Hatta yol iki saat için ulaşıma kapandı. Biz de oteller bölgesinde karla oynayarak akşam ettik. Fakat tipi yüzünden bisikletle iniş mümkün olmadığından bisikletleri de minibüse bağlayıp Bursa?ya döndük. Doğru bir şey yaptığımız Bursa?ya döndüğümüzde anladık. Sabah bizi yağmurla uğurlayan Bursa, bu sefer beyazlar içinde karşıladı.
Kar yağışı bütün akşam devam etti. Turun geri kalanını yapma konusunda herkes kararsızdı. Bu kararı sabah almayı konuştuk ve dinlendik.
Sabah uyandığımızda durum daha da vahimdi. Kar devam ediyordu ve anlaşılan bütün gece hiç durmamıştı. Yerde en az 5 cm kar vardı. Ara sokaklar buzlu ve kapalıydı. Yine de turu tamamlamalıydık ve yola çıktık. Bu kararsızlık bizi biraz geciktirdi ve çıkızımız 11:00?ı buldu. Genar ve Mert sakatlandıkları için bizimle devam edemediler. Yola sekiz kişi koyulduk. Beyazlar içinde ve dondurucu soğukta ilerliyorduk. Yolun ıslak olması ve sıçrayan sulardan bizim de ıslanmamız durumu daha da kötü hale getiriyordu. İki kere ısınmak için mecburi mola verdik. Çünkü zaman zaman soğuktan el ve ayak parmaklarımızı hissedemez hale geldik. En nihayetinde saat 15.00?da Gemlik?e vardık ve kendimizi ananemin evine attık. Güzelce ısındık ve karnımızı doyurduk. O gece güzel bi uyku çektik ve sabah da biraz geç kalktık. Ardından kahvaltıdaki sucuklu yumurta ve sobada kızarmış ekmek bütün enerjimizi yerine getirdi. Gemlik?te kar yoktu ama soğuk yerindeydi. Televizyonda dinlediğimiz ?Bursa-İstanbul yolu kapalı? haberi bizi yine kararsızlığa soktu. Yolumuzun üzerinde olan Süpürgelik Mevkii eğer gerçekten kapalıysa bu bizim için çok kötü olurdu.
Yine de yola çıkmaya karar verdik. Hava nedeniyle kızları da Gemlik?ten İzmir?e gönderdik ve kalan altı kişiyle yola çıktık. Saat 14:00?da yola çıktığımız için karanlığa kalacağımızı düşünüyorduk. Ama öyle olmadı. Orhangazi?ye kadar hiç kar yoktu ama sonrasında her taraf beyazlar içindeydi. Süpürgelik açıktı ve bizi tahmin ettiğimiz kadar zorlamadı. Ve sonunda, iki saat on dakikada Yalova?ya vardık. Bu bizim için de inanılmaz derecede iyiydi. Mesai bitmeden Yalova İli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü?ne gittik. Bizim için ayarlanan yere yerleştirildik. Güzel bir yemeğin ardından da odalarımızda dinlenmeye çekildik. Gecenin sürprizi Genar?ın dayısı Metin Abi?nin getirdiği tatlılardı. Bu durum bizi gerçekten mest etmişti.
Ertesi sabah kahvaltımızı yapıp toparlandık ve sahilden kısa bir Yalova turuyla Metin Abi?nin yanına gittik. Metin Abi?nin dükkanında çaylarımızı içtikten sonra Yürüyen Köşk?ü de ziyaret ettik. Daha sonra Metin Abi?yle birlikte Gençlik ve Spor il Müdürü Yusuf Bıyıklı?yı ziyarete gittik. Yusuf Bey bizi çok sıcak karşıladı ve bizimle çok ilgilendi. Kendisine teşekkürlerimizi iletip yanından ayrıldık. Metin Abi?nin ısmarladığı börekleri yedikten sonra Yalova Terminali?ne doğru yola çıktık. Metin Abi?ye de tüm katkılarından dolayı çok teşekkürler.
Yalova?dan 15:30 ? İzmir arabasına binerek turumuzu tamamlamış olduk. Toplamda 150 km yol yaptık. Bu mesafe bizim için azdı ama hava ve yol şartlarına göre uygundu. Her yönüyle verimli, eğlenceli bir tur oldu. Pedal basan tüm arkadaşlarımın ayağına sağlık.
Sonraki turlarda görüşmek üzere?

Turdan fotoğraflar…

Gönderen : Bora KÖSE

http://ebit.ege.edu.tr/