Erzincan’dan Ankara’ya 3.Gün (Hafik-Yavu)

28 Temmuz 2008

Bu sabah biraz geç uyanıyorum. Dışarıya çıktığımda gördüğüm manzara karşısında etkilenmemek elde değil. Dün akşam hava karardığında geldiğim için görmemişim bu güzel manzarayı. Kendime gelmek için sarılıyorum fotoğraf makineme var başlıyorum etrafı çekmeye…

Yılmaz Abinin hazırlamış olduğu khvaltıyı birlikte yapıyoruz. Yumurta, zetin ve peynir… Bu kadar güzel, bu kadar doğal bir menü daha hatırlamıyorum. Sonsuz teşekkürlerimi sunarak yola çıkıyorum. Saatim 7 olmuş bile.

Sivas’a 37 km yolum var. Sivas’ta bisiklet dostum Oğuz ile buluşacağız. Forum ortamlarında çok görüşsekte yüzyüze ilk defa buluşacağız. Sabırsızlıkla pedallamaya devam ediyorum.

Tempo tutturmuş ilerliyorum hafif inişli çıkışlı yolda. Çok geçmeden Seyfebeli’ni tırmanmaya başlıyorum. Bu arada Oğuz ile tekrar telefonlaşıyoruz. O da Sivas yönünen Seyfebeli’ni tırmanıyormuş. Zirvede buluşma kararı alıyoruz. Bu arada yol üzerinde yüzlerce gördüğüm yaratık.

Saatim 8:30’u gösterdiğinde zirvedeyim ve Oğuz ile buluşuyoruz. Hatıra fotoğrafının ardından Sivas’a doğru birlikte pedallamaya başlıyoruz. Pedallarken de muhabbet ediyoruz tabi.

Sivas merkezde biraz geziniyoruz.

Gezintinin ardından çay içmek için güzel bir yer buluyoruz. Kale içi gibi o kadar nezih bir ortam.

Çay keyfinin ardından yola çıkıyoruz. Oğuz, Yıldızeli ilçesine kadar bana eşlik edecek. Çok mutlu oluyorum. Sivas şehir merkezinde biraz daha vakit geçirerek İller Bankasının önünden Ankara yoluna çıkıyoruz.

Güzel bir tempoda ilerliyoruz. Sıcak Çermik’in ardından bir petrol istasyonunda kısa bir mola veriyoruz. Çok vakit kaybetmeden yolumuza devam ediyoruz ve bu noktadan sonra yol beni sıkmaya başlıyor. Çok sıkıcı bir yol olduğunu söylemem gerekir. Gerek trafik, gerek havanın sıcak olması, gerekse in çık olması bir süre sonra can sıkıyor. Acı su akan bir çeşmeden duruyoruz ve mataralarımızı doldurarak, kana kana içiyoruz. Harika bir tadı var mutlaka denenmeli. Bizim Erzincan’da Ekşisu olarak adlandırdığımız su, burada acı su olarak biliniyor.

Yıldızeli’ye 13 km yolumuz var. Biran önce varmak istiyorum. Açıktımda biraz…

Son 3 km… 🙂

Nihayet Yıldızeli’ye varıyoruz. Saat 13:30’da yemek için bir restoranta oturuyoruz. Karnımızı tıka basa doyuruyoruz. Yıldızeli’den manzaralar…

Yemeğin ardından bir çay bahçesinde Oğuz ile çay yudumluyoruz. Buradan ayrılacağız artık. Çaylarımızın ardından vedalaşarak ayrılıyoruz. Oğuz minibüs ile Sivas’a dönerken, bende Ankara’ya doğru pedallamaya devam ediyorum. Bugün akşam nereye kadar giderim bilmiyorum.

Saat 18:00 civarı Yavu kasabasına varıyorum. İleride kalabileceğim bir yer olmadığı için Jandarmaya giderek çadır kuracak alan istiyorum. Gösterdikleri yeri beğenmediğim için merkezde kahvede oturuyorum. Ne yapacağımı bilmeden çay yudumluyorum. Etrafımda toplanan halk ile muhabbete başlıyoruz. Kahve işletmecisi Kaya Abi kalacak yer olarak benim evde kalabilirsin diyor. Ben rahatsız etmek istemediğimi söylesemde kabul etmiyor ve evinde kalmam için ikna ediyor.

Yavu bir Çerkez köyü. Halkın %80’i çerkez. O kadar sıcak insanlarki anlatamam. Yolu buradan geçecek olan bütün arkadaşlarımın bu köye uğrayıp bir çay içmesini istiyorum. Çok misafirperver ve sıcak kanlı insanlar. Kaya abi kahvenin bütün imkanlarını bana ücretsiz olarak sunuyor. Saatim gece 11’i gösterdiği sırada izin isteyerek yatmaya çekiliyorum.

3.Gün Güzergâh ve yükselti Haritası;

Gün Toplam: 126.43 Km | Ort.Hız:18.5 | Max.Hız:78.1 | Bisiklet Kullanımı: 06:47:57

Sevgi ve Saygılarımla…

Turun 4. günü için tıklayınız…