1 Temmuz 2011
Turumuzun 5. gününe rahat yataklarımızdan uyanıyoruz. Tabi uyanmak istemeye istemeye. Dün alınan güzel duşun ardından ölü gibi uyumuşum. Yataktan hiç çıkasın gelmiyor. Ama sonra muhteşem bir günün bizi beklediğini düşünerek atlıyorum yataktan. Hemen arkadaşları da uyandırıyorum ve hemen hazırlıklara başlıyoruz. Saat 6:00’da uyanıyoruz ama aşağıya bisikletlerin yanına inmemiz bile yarım saati geçiyor.
Toparlanıp saat 7:00 olmadan yola çıkıyoruz. Kahvaltımızı Gerze çıkışında bir petrolde yapıyoruz. Bu petrolü çok iyi hatırlıyorum. 2007’de geçtiğimde burada mola vermiştim. Her yerde çiçekler var ve sürekli koparılmaması gerektiğini anlatan yazılar var. Marketten kahvaltı için bisküvi, meyve suyu ve kek alıp bir masa da kahvaltımızı yapıyoruz. Pek doyduk sayılmaz ama en azından idare eder bizi. Bugün yolumuz pek uzun değil. 50 km dolaylarında pedal çevireceğiz. Sabah erken kalkmamızın amacı ise bir an önce Erfelek şelalelerine varıp oraları gezmek. Kahvaltının ardından yola hazırlanıyoruz.
Yolumuz pek düz sayılmaz. Çok gitmeden rampalar yüzünü gösteriyor. Yavaş yavaş tırmanıyoruz ve bulduğumuz gölgelik alanlarda gelen arkadaşları bekliyoruz. Bu böyle Erfelek kavşağına kadar devam ediyor.
Kavşağa varıyoruz ve burada toplanıp kısa bir mola veriyoruz. Yol toprak zemin ve çok kötü görünüyor. Ayrıca aşırı derecede kamyon trafiği var. İlk olarak buradan mı yoksa ileriden mi dönmemiz gerektiğini anlamaya çalışıyorum. Çünkü Erfelek’e giden iki yol var. Be bu yolu birinci tercih zannediyorum, ama gitmemiz gereken ikinci yol. Çok sonra anlıyorum ki, yol yapım çalışmaları nedeni ile yolu değiştirmişler ve karmakarışık yapmışlar. Normalde yol Melikşah köyünün içinden geçmesi gerekiyordu. Yine 2007’de orada mola vermiştim ve oradan dönüyordu Erfelek yolu.
Bu bozuk yolu kullanarak, kamyonlar ile tehlikeler atlatarak çok kısa sürede Melikşah köyüne varıyoruz. Hemen köyün kahvesinde çay molası veriyoruz. Şimdi çok daha iyi hatırlıyorum buraları. Buradan sonra artık Sinop rotasından çıkıp Erfelek yoluna gireceğiz.
Çaylarımızı yudumlayıp biraz da soluklandıktan sonra tekrar yola çıkıyoruz. Yolun üçte birini bitirdik, buradan sonra da pek rampa yok zaten. Muhteşem manzaralı yolda ilerleyeceğiz.
Yolumuz diğer yola göre biraz daha sakin. Tek geçen araçlar kamyonlar, onlarda bir süre sonra kesiliyor ve çok keyifli bir yolculuk geçiriyoruz.
Yolumuzun üzerinde ki çeşmelerde su tazelemek için sürekli duruyoruz. Hem aynı zamanda geride kalan arkadaşları da beklemiş oluyoruz.
Fotoğraf çekmekten yavaş ilerlemeye başladık. Mekan çok güzel olunca elden bir şey de gelmiyor işin kötüsü. Yolun tadını çıkartmak en güzeli…
Bir tane de benim fotoğrafım olasın ama… 🙂
Yolumuza bu güzel manzaralar ile devam ederken bir anda Sinop – Erfelek yoluna çıkıyoruz. Bu kadar da erken beklemiyordum. Her nedense bugün yol çok hızlı geçiyor. Hemen tabelalar önünde anı ölümsüzleştiriyoruz.
Buradan sonra birbirimizin deryaline girerek Erfelek’e kadar ulaşıyoruz. Girişte yol bozuktu o nedenle evlerin arasından dolanarak giriş yapıyoruz.
Erfelek merkeze giriyoruz ve kaymakamlığa yöneliyoruz. Amacımız Tatlıca Takım Şelalelerinde kamp kurmak, onun için kaymakamdan izin alıyoruz. Tabi iş biraz uzun sürüyor. Kaymakam Beyi beklerken birkaç bardak çay içiyorum, ardından sekreter beni içeri alıyor. Kaymakam Beye turumuzdan kısaca bahsediyorum ve şelalede kamp kurmak istediğimizi söylüyorum. Sağ olsun benimle ilgileniyor ve hemen gerekli yerleri arayarak bizden haberdar ediyor. Kaymakam Beyde çay söylüyor ve içmeden kalmak ayıp olur diye çayın gelmesini bekliyorum. Bu arada arkadaşlar beni aşağıda bekliyorlar. 🙂
İzin işini halletmiş bir şekilde aşağıya arkadaşların yanına iniyorum. Bu güzel haberden sonra şelale’de tesis olmadığı için yemeklik malzeme alışverişine başlıyoruz. Birkaç manav ve halk pazarına giriyoruz. Menemenlik malzeme ve ekmeğimizi alıp şelaleye doğru yola çıkıyoruz. Erfelek’ten şelaleler 17 km uzaklıkta. Daha önce gittiğimde yol çok bozuktu, diliyorum şuan yapılmıştır. Ama daha ilçeyi çıkar çıkmaz yolu şaşırıyoruz ve dağ, dere, tepelerden aşarak yola iniyoruz. Burada epey vakit kaybediyoruz ve çok zorlanıyoruz. Nihayetinde yüklü bisikletleri böyle yerlerden atlatmak hiç kolay değil. Buraları aştıktan sonra yol yapım çalışması devam ediyor. Yol toprak ve her geçen aracın ardından toza bulanıyoruz.
Yine bir toz bulutunun içindeyken bir transit duruyor ve bizi almak istiyor. Bende gereği yok devam edin diyerek yolluyorum aracı. Hemen ardından yol düzeliyor ve asfalt olarak devam ediyor. 13 km yolumuz kalmış şelalelere…
Erfelek’e kadar nasıl geçtiğini anlamadığımız yol buradan sonra sanki durdu. Sıcak çok kötü yaptı bizi ve anlamsızca yorgunluk çöktü. Neden böyle olduğunu anlamış değilim ama yol çok yavaş ilerliyor. Belki de bir an önce şelaleye ulaşma çabalarımızdan dolayıdır. Aynı zamanda da saat 12:00’ye gelmek üzere, çok acıktık. Durup bisküvi ile midemizi yatıştırıyoruz.
Zar zor ilerleyebildiğimiz yolda son 7 km. Yol birde öyle ahım şahım bir rampada değil, ama her nedense bizim bisikletler ve vücutlar iflas etmiş durumda.
Şelalenin habercisi olan baraj gölüne ulaşıyoruz. Bu baraj gölünü çok iyi hatırlıyorum. Buradan sonra 5 km yolumuz kalıyor. Daha önce geldiğimde işte buradan sonra yol çok kötü bir haldeydi. Ama nihayet ki o kötü manzara ile karşılaşmıyoruz ve asfaltlanmış yol ile devam edeceğiz.
Sevgili Nesim’den bir göl manzarası…
Turumuzun plakası çarpıyor gözüme bir mola sırasında. Bakıyorum ve artık sona yaklaşmışız. Orada yazan bütün ilçeleri geride bıraktık. Erfelek son ilçemizdi ve turumuz yarın Sinop’ta son bulacak…
Erfelek’ten aldığımız yemek malzemelerini herkese eşit olacak şekilde paylaştırdık. Ekmek ise Kadir’e düştü, gidona takmış gelirken…
Baraj manzaraları köy evlerini çekiyoruz.
Baraj gölü manzaralı yolumuzda giderken bir yol üstü durağı buluyoruz. Hemen oturuyoruz ve içeceklerimizi sipariş veriyoruz. Ben hakkımı çaydan yana kullanıyorum. Sonra tabi ki yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Artık şelaleye metreler kaldı. Öncesinde minik bir şelale görüyoruz tabi. Ama bu takım şelalelerin yanında hiç birşey…
Evettt, nihayet şelalelerin girişine geliyoruz. Kapıda görevli arkadaşlar bizi görür görmez ayaklanıyorlar ve bizde sizleri bekliyorduk diyorlar. Geleceğimiz bilgisi buralara bile ulaşmış. Kaymakam Beye tekrar tekrar teşekkür ederiz. Bizi içeri göndererek orada Engin Bey sizi bekliyor, yardımcı olacak size diyor.
Nesim ile içeri gidiyor ve Engin Beyi buluyoruz. Hemen arkamızdan da İlker ve Kadir geliyor. engin Bey çadır kuracağımız uygun yerleri gösteriyor. Bizde en uygun yeri bularak çadırlarımızı atıyoruz. Çadırlarımızı kurduktan sonra acıkan karnımızı doyurma işlemi başlıyor. Kurt gibi açız ve bir an önce yemek olsun istiyoruz. Hemen işbirliği ile menemenimizi yapmaya başlıyoruz.
Bu güzel iş birliğinin ardından ortaya çıkan menemenimiz…
Dört tabağa eşit miktarlarda bölüyoruz ve hiç vakit kaybetmeden girişiyoruz yemeğe. Ekmeğimiz yetmeyecek gibi, ama buna da çare buluyoruz. Tatlıca Köyünden buraya tuvaleti işletmeye gelen çocuk bir çırpıda bize ekmek bulup geliyor. Bu çok güzel oldu bizim için. Vakfıkebir’den bu yana taşıdığımız ekmek nihayet son buldu.
Yemeğin ardından şelaleleri gezmeye gideceğiz, girmek isteyenlerde girebilecek. Ben bu defa giremiyorum, çünkü güzelce bir üşütmüşüm. Soğuk suya girip daha kötü olmak istemiyorum. Kadir ve Nesim girmek niyetinde, İlker ise hala kararsız. Hazırlananları beklerken kamp alanımız…
Erfelek Tatlıca Takım Şelalelerini gezmeye başlıyoruz. Hemen bu şelaleler hakkında kısa bir bilgi paylaşayım;
Sinop il merkezine 42 km uzaklıkta, Erfelek İlçesi Tatlıca Köyü sınırları içerisindedir. Aynı vadi içinde art arda sıralanmış 30’a yakın irili ufaklı şelaleden oluşmuştur. Bu özelliğiyle dünyada benzeri yoktur. Dar ve 2 km uzunlukta bir vadi içinde, şelaleler kenarında kayın ormanları içinde yapılacak 2 saatlik yürüyüş oldukça zevkli ve heyecanlıdır. Doğal sit alanı olan bölgede trekking, piknik, gezi ve av turizmi olanakları sağlamaktadır.
Buradan sonra pek araya girip göz seyrinizi bozmak istemiyorum. O nedenle buyrun, iyi seyirler…
Şelale gezimiz bitiyor ve aşağıya iniyoruz. Nesim ve Kadir cesaretlerini toplayıp buz gibi suya giriyorlar…
Bu muhteşem manzarada yüzmek gerçekten çok keyifli…
Kadir’in de Nesim’den bir farkı yok…
Keşke sağlığım yerinde olsaydı, bende yüzmeyi çok isterdim. Bu güzel anı kaçırdığım için çok şanssızım. Yüzme işlemleri bitiyor, ama İlker’in gönlü yeni ikna oluyor. Oda gelip giriyor sonrasında…
Akşama kadar vakit geçiriyoruz. Güneş gidince ben tekrar şelaleyi çekmek için geliyorum. Tripod olmadığı için bir masa bulup makinemi sabitliyorum ve şelalenin fotoğrafını çekiyorum.
Dört arkadaş hep birlikte şelalenin fotoğrafını cep telefonlarımız ile çekerek duvak kağıdı yapıyoruz. 🙂
Şelale önünde hatıra fotoğrafımızı da unutmamak gerek…
Bu güzel yerde sabahlayacak olmak gerçekten çok güzel bir duygu. Saat 19:30’dan sonra biz dördümüz dışında kimsecikler kalmıyor. Karnımız yavaş yavaş acıkıyor ve yine menemen yapıyoruz. Burada başka ne yapılır ki hem? Ayrıca yanımızda sadece menemenlik malzeme var.
Akşam yemeğimizi de yine afiyetle yiyoruz. Burada lokanta inşaa eden ekipteki abiler ile tanışıyoruz. Gitmeden önce tüplerini ve demliklerini çay demlemeye kullanmak için izin istiyoruz. Sağ olsunlar onlarda çayımıza, şekerimize hatta bardaklarımıza kadar vererek gidiyorlar.
Yemek biter bitmez aklımıza bir fikir geliyor. Çayımız demlenirken o fikri harekete geçiriyoruz. Kamp alanında küçük bir kulübe var, gece yağmur yapar korkusu ile matlarımızı bu kulübenin içine sırası ile yerleştiriyoruz. Geceyi bu kulübede geçireceğiz. Sabah tekrar uğraşmamak içinde çadırlarımızı topluyoruz.
Sonra çay muhabbeti için şelalenin yanına geri dönüyoruz. Afiyetle demini almış çayımızı içiyoruz. Bu arada hava epey serinledi, kısa kolla duramaz oldum. Üzerime birşeyler alıp geliyorum. Ondan sonra biraz daha oturduktan sonra yatmak için kulübeye gidiyoruz. Dört kişi biraz rahatsız olsakta kalınmayacak gibi değil yani… Zorda olsa uyku tulumlarımıza girip uykuya geçiyoruz…
Gün Toplam Km: 49,62 | Ort. Hız: 13,6 | Max. Hız: 62,8 | Bisiklet Kullanma Süresi: 03:38:48
Tur Toplam Km: 535,23
5.Gün Harita ve Yükselti Tablosu ( Gerze – Erfelek Şelaleleri ); Haritayı büyütmek için lütfen üzerine tıklayınız?
Sevgi ve Saygılarımla?
NOT: Pedalla.com imzası olmayan fotoğraflar Nesim Gözeten?e aittir.
fırsat olsada bi daha gitsek. doyumsuz bi yerdi gerçekten…
kesinlilke nesim abi müthişdi….paylaşım için çok teşekkür ederim abi saol ya cidden sensiz turun bi tadı olmaz 🙂
gerçekten çok güzel yerler. böyle bi güzelliğin varlığından bile haberim yoktu. Mutlaka görmeliyim dediğim yerlerin listesinde üst sıralara yazıyorum 🙂 tatlıca takım şelaleleri.. Her gezine teşekkür ediyorum ama buna ayrıca teşekkür ediyorum 🙂 Sevgiler.. 🙂
ÇOK GÜZEL GÖRÜNTÜLER ,TEŞEKKÜRLER
Hairka bi tur. Ara ara anlamsız yorulmalar oluyor böyle zamanlarda. Birkaç günün yorgunluğu çöküveriyor birdenbire. Güzel yerler tanımışsınız herkese tebrikler. Serkan zehri saldın arkadaşlara artık koltuk sandalye rahatsız gelecektir onlara. Çok selamlar.
Serkan kardeşim; sayenizde erfelek şelalesinide gördüm.. gönlün sizinle beraber…inan bir gün seninle uzak mesafe pedallamak isterim…. diğer arkadaşlarada selam ve sevgiler..
Harika manzaralar çok güzel yerlermiş…
evetttttt,benim çok görmeyi istediğim yerlerdi…bu sene olmadı.belki seneye …kadir umarım seneye gideriz…inşallah..valla süper görüntüler..ama su biraz bulanık geldi….suyun sıcaklığı nasıldı…
ayrıca hala balık yemediniz kardeşim…denizleri aştınız hala yemediniz be…
semih hocam sizinle seneye gidelim kesin…su girdiğimiz zaman çamurdan bulanıyodu o yüzden öyle denk gelmiş….suyun sıcaklığıda hani buz yeni erirya aynı öyle herkez giremez yani :)) balık konusundada serkan abi niye balık yedirmedin cidden :))
Arkadaşlar güzel yorumlarınız için çok çok teşekkür ederiz.
Balık neden yemedik? Ekonomik tur derdinden olsa gerek. 🙂 Başka birşey gelmiyor aklıma. 🙂